''Kadın, Alevi-Bektaşi tarikatı içinde, kimliğini ve karışılmazlığını koruyabildi.
Kadınların bu tarikat içinde mühim bir yeri oldu: Erkeklerin yanında toplantılara katılıyor, toplulukla ilgili kararlarda söz alabiliyorlardı.
Aşık, ozan kadınlar da vardı ve törenlerde On iki hizmet'in belirlenişinde de söz sahibi idiler.''
Ne vakit başları sıkışsa Alevi katlediyorlar.
1826 senesinde Yeniçeri Ocağı ile birlikte Bektaşi Tarikatı da Sultan ll. Mahmut tarafından yasaklandı. On binlerce Bektaşi öldürüldü, on binlercesi sürgün edildi. Kitaplar yakıldı. Tarikat ancak Sultan lI. Mahmut öldükten sonra toparlanmaya başladı.
Sayfa 148Kitabı okudu
"Hacı Bektaş'ın izinden giden dervişler, yeniçerilerle yakın ilişkiler kurmayı sürdürdüler. 16.yüzyılda, Bektaşi tarikatı şeyhi 99.yeniçeri ortasının başı kabul ediliyordu."
Sayfa 20 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yeniçerilerle yakından ilişkisi olan Bektaşi tarikatı da resmen ikinci Mahmut zamanında kapatıldı
İçe Kapanma, Yabancılaşma ve Sonrası
Bektaşîlik Yasaklanıyor
1826 senesinde Yeniçeri Ocağı ile birlikte Bektaşî Tarikatı da Sultan II. Mahmut tarafından yasaklandı. On binlerce Bektaşî öldürüldü, on binlercesi sürgün edildi. Kitaplar yakıldı. Tarikat ancak Sultan II. Mahmut öldükten sonra toparlanmaya başladı.
Bektaşîliğin yasaklanması gerçekte dünyevi düşüncelere bağlı insanlara yaradı. Çünkü onlar bu boşluktan yararlanarak tarikata Sızmaya başladılar. Bu süreçte Abidin Nesimi ve babası, Ali Rıfat Bey, Ahmet Rıfkı, Dr. Reşit Şahingiray gibi çok sayıda Sosyalist, Bektaşî tarikatına girdi.
Sayfa 155 - KRİPTOKitabı okudu
İçe Kapanma, Yabancılaşma ve Sonrası
Masonluk Etkileri
Bektaşî tarikatı üzerinde etkili olan bir başka yabancı düşünce Masonluktur. Kimi zaman Masonlar dolaylı yollardan tarikata sızıyorlar, kimi zaman da Bektaşî şeyhleri Mason oluyordu. Örneğin Mason Misyoner Mr. Wayt "Ali" adını alarak Bektaşî tarikatına sızmış, Tevfik Beybaba, Ali Baba gibi kimi Bektaşî şeyhleri Mason olmuş ve aynı zamanda tarikat içinde kalmışlardır.
Çağdaş dedebabalardan Bedri Noyan, 1970 senesinde Strasburg Türkoloji Kongresi'ne sunduğu "Bektaşilik ve Masonluk" adlı rebliğinde Bektaşîlik ile Masonluk arasındaki benzerlikleri açıklamıştır.
Şunu unutmamak gerekiyor ki Anadolu'da yaşayan Kızılbaş kitleler Hacı Bektaş Veli tekkesi ile diğer tekkelere bağlı idiler ve bu tekkelerin kitleler üzerindeki etkisi büyüktü. Bunlar bir tür "merkez" niteliğinde idi. Merkezler Osmanlı tarafından dejenere edilip, yabancı fikrilere açık hale getirilince bunun kısmi de olsa kitleler üzerinde etkileri görüldü.
Sayfa 154 - KRİPTOKitabı okudu