2.Mahmud
... Yeniçeri Ocağı'nın mevcudiyetine son verildi. (15.6.1926). Yeniçerilere karşı amansız bir imha siyaseti güdüldü. İlk günlerde 26.000 yeniçeri idam edildiği gibi, sonraki aylarda ve yıllarda yakalandıkça öldürüldüler. Onların tarikatı olan Bektaşi tarikatı yasaklandı. Mezarlıklardaki mezar taşları dahi kırıldı.
Sayfa 140Kitabı okudu
Orpheus,hayvanları bile büyüleme gücüne sahip söylencesel bir Yunan şairidir. Onu Tanrısal bir nitelikle donatıp Apollon'un oğ­lu sayanlar da vardır. Söylenceye göre, Orp­heus karısı Eurydike ölünce öbür dünyaya giderek karısını ister. Bir şartla dileği kabul edilir. Dönüş yolunda asla geriye bakmaya­caktır. Ama Orpheus, ne yazık ki sözünü tu­tamaz ve geriye bakar. Bunun üstüne karı­sını bir kez daha, bu kez sonsuza kadar kay­beder. Orpheusçuluğa göre, beden maddi olduğu için ölümlüyken, ruh ölümsüzdür. Beden kirliyken, ruh arı. Yaşamak denilen şey ise, sürekli bir yolculuktan başka bir şey değildir. Bu dünyadan ötekine sürekli bir gidiş-geliş: Burada reenkarnasyon (yeniden bedenlenme, tenasüh) düşüncesiyle karşı­laşılır. Ruhun bedenden bedene, bu dünya­daki yaşamını nasıl değerlendirdiğine bağ­lı olarak ve bedenler arasında bir hiyerarşi gözeterek, dolaştığı kabul edilir. Dünyadaki maddi yaşamı olumsuzlayan ve manevi ev­reni yücelten Orpheusçuluk buna bağlı ola­rak çileci bir hayatı öngörür. Tüm yönleriy­le benzemese bile, İslam kültürü içinde de Orpheusçu etkiler gözlenmektedir. Örne­ğin Bektaşi tarikatı reenkarnasyona inanır.
Sayfa 59
Reklam
Tarikatlar, Şeyhülislamlığın gözetimi altında, halkın ahlaki, dini, manevi, sosyal ve kültürel eğitimi ile de ilgilenirdi. Mesala, Yeniçerilerin , ahlaki ve manevi eğitimi ve önderliğini Bektaşi Tarikatı yapardı. Mevlevilik hanedan arasında, Nakşibendilik ulema arasında yaygındı. İnsanlar kendi mizaçlarına ve görüşlerine uygun olan tarikatlarla ilgilenirdi. Toplumun düşünce hayatında tarikatların çok büyük etkileri vardı. Osmanlı kuruluş dönemlerinde daha etkin olan tekke/tarikat erbabı, zamanla bu etkisini kaybetmiştir.
Malatya bölgesinden Amasya bölgesine kadar yayılan Türkmen ayaklanması Kırşehir yöresindeki geniş Malya ovasında yapılan kanlı bir savaş ile sona erdi. Selçuklu ordusunun bu Türkmenler’den gözü yılmıştı. Ancak ücretli Frank askerinin ileriye atılması ve başarılarıdır ki, onlara cesaret vermiş ve taarruza geçebilmişlerdi. Her ne kadar Babaî Türkmenlerinin ayaklanması bastırılabildi ise de, Babaîlik, Bektaşî tarikatı ve diğer Alevî inançları şeklinde varlığını kuvvetle muhafaza ettiği gibi, Türkmenler'in, Moğollarla karşı olduğu kadar, Selçuklu devletine karşı duydukları kızgınlık ve giriştikleri mücadele de şiddetle devam etti. Bunun Türkiye tarihi bakımından pek mühim sonuçları olmuştur.
162 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Osmanlı Toplumunda Dervişler ve Abdallar & Lucy Mary Jane Garnett + ● 1912 yılında yazılmış kitapta Osmanlı öncesinde, İslam'ın yayılmasından sonra başlayan 7.yy-8.yy 'da ortaya çıkan Tarikatlar ve Kaideleri değerlendiriliyor. Selçuklu dönemi ve Osmanlı döneminde de giderek Anadolu toplumlarında yayılan Tekke ve toplulukların, türbelerin etkileri gösterilmiş. Aslında kitap ağırlıklı olarak Osmanlı dervişleri, yaşayış ve tasavvufi inanç üçgeninde değerlendirmeler, tespitler yapıyor. Üstelik bunu yaparken anlatılan dönemlerin coğrafik, siyasi ve diğer dini gelişmelerin anlatılması çok etkili olmuş. Kısa ancak etkili bir derleme olmuş. + Beni şaşırtan unsurlar; kitabın yazarı Lucy Mary Jane Garnett'in batılı gözünden bizim kültürümüzü çok iyi anlatmış olması, ki bir kadın olarak birçok dervişi ve tarikatı ziyaret ederek merasimleri yerinde incelemesi oldu. Ayrıca tarihi kaynakları çok iyi değerlendirerek üzerine efsane öyküleri, mitleri çok etkili kullanması şahane olmuş. Mevlevi, Bektaşi, Rufai, Kadiri, Hamzavi gibi birçok tarikatı değerlendirmeleri çok özeldi. O halde hadi okuyun!
Osmanlı Toplumunda Dervişler ve Abdallar
Osmanlı Toplumunda Dervişler ve AbdallarLucy M.J. Garnett · Dergah Yayınları · 20102 okunma
ahahahahhahsh
dikkat çekici bir yakınlık da tekke ile kışla arasındadır. bektaşilik tarikatı ile yeniçeri ocağı arasında öyle bir sıcak ilişki oluşmuştur ki ordunun adı, ocağ-ı bektaşiyan ol­duğu gibi, hiyerarşik düzenine de silsile-i tarik-i bektaşiyan adı verilmiştir. 1826'da devlet yeniçeri ocağını kaldırırken bektaşi tarikatını da yasakla­mıştı.
100 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.