Şehrin kıyısında, ufacık bir derenin kenarında, dalları suya sarkan ihtiyar bir söğüt ağacı vardır. İlkbaharın başlangıçlarında bu söğüdün dallarına bir dişi kırlangıç gelip kondu; derenin bir başından bir başına yıldırım gibi uçan, beyaz göğüslerini suya dokundurarak şeffaf kanatlı küçük böcekleri yakalayan diğer kırlangıçlara bakmaya başladı.
Onlar için daha fazla acı çektim
bölündüm defalarca
onların bebeklerini de kırdılar
gözlerini oydular
durdurmak istedim anne
beni çok yanlış anladılar.
Işıklı dünyanın karanlık yüzü
Dünyaya gelende vardı sebebi?
Yaşaya bilmedi amaç üretdi.
Düşünür ne yapsam daha gerekli?
Seçtiğim beni de yapsın önemli.
Beni tanısın dünyadakı insan.