Günlerden ne ve saat kaç bilmiyorum, sanırım senertesideyiz saat de seni çeyrek geçiyor. Hava fazla soğuk değil, ılık da diyemem, tıpkı senin gibi. Üzerimde tuhaf bir yorgunluk ve sıkılmışlık var, enerji dolu olmak zor gelir oldu bana. Ne kötü, enerjik olmam hoşuna giderdi... Üzgünüm sevgilim yapamıyorum, seni unutmayı düşünmek bile imkansız geliyor. Bu durum üstüme öyle bir yıkılıyor ki durumuma tercüman olacak şiirler yazasım bile gelmiyor. Kendimce oyalanacak şeyler yapmaya çalışıyorum; kitaplar, gitar ve çalışmak. Sabah bir şekilde idare ediyorum böylece ama gecenin karanlığıyla baş başa kalınca her şey değişiyor sevgilim. Bizi düşündükçe eskiden lav gibi sıcak olan kalbim soğumaya ve taşlaşmaya başlıyor giderek setleşiyor ve bu yüzden ister istemez bazı şeylerden soyutluyorum kendimi. Bazen düşünüyorum Özdemir Asaf'ın da dediği gibi:
“...Arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
Benim derdim yeter bana banane!
Alıştım mı yokluğuna?
Vaz mı geçiyorum, varlığından?
Tedirginim aslında,
Ya başkası seversem?
İnan o zaman seni hayatım boyunca affetmem..”
Affetmem sevgilim... Yapma bunu bana n'olur...