Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
2021 yılı biterken Oblomov ile ağır ama bir o kadar da öğretici bir kapanış yaptım sanırım. Gerçekten bana yaşam tarzımı, vaktimi nasıl geçirdiğimi, hayatımı sorgulatan bir kitap oldu. İlya İlyiç gibi umutsuz, çaresiz bir uyuşukluğa kapılırsam ve her şeyden vazgeçersem, yaşamak için bir amacım kalmazsa ben ne yapardım buna nasıl dayanırdım diye düşündüm... Düşündükçe bazı yerlerde Oblomov'a hak verdim ama çoğu zaman açıkçası sinir oldum. Böyle bir yaşam tarzına insan kendisini nasıl layık görür?...
Gelelim Ştolts'a...
Kitabın ana karakterinden daha çok ilgimi çekti. Kendini geliştirmesi, zekası, karakterine hayran oldum. Sert yönleri olduğu kadar korumacı, sahiplenen ve gerçekten keşke benim arkadaşım olsaydı dediğim bir karakterdi. Sanırım Ştolts hep aklımın bir kenarında kalacak hiç unutmayacağım. Eğer geleceğiniz için endişeye kapılıp kendi gücünüzden şüpheye düşerseniz ve hem hayattan hem de kendinizden bir beklentiniz kalmamış olursa açın ve Oblomov'u okuyun ve böyle bir hayat isteyip istemediğinizi sorgulayın. Bundan birkaç ay sonra Oblomov'u okudum ve hayatım değişti diyeceğim sanırım. Keyifli okumalar
🪡”Hayatım boyunca, kız olduğum için neleri yapamayacağım söylenmişti bana.”
9/10
Kılık Değiştirmiş Yetenekli Bir Terzi…
Kazanılması İmkânsız Bir Yarışma…
Efsanelerle Örülmüş Ölümcül Sırlar…
Maia Tamarin, bir zamanlar oldukça ünlü bir terzi olan babasının dükkânında dikişçi olarak çalışıyordu. Herkes onun iyi bir evlilik yapmasını bekliyordu ama o, diyarın en büyük terzisi olmayı kafasına koymuştu.
Sarayda yeni bir İmparatorluk Terzisi seçileceği konuşulurken, onlara da bir davet gelmişti. Tamarin soyadını ne hasta babası ne de dikişten anlamayan abisi onurlandırabilirdi. Bu kez ipleri eline alma sırası, abisinin yerine geçip saraya gidecek olan Maia’daydı.
Şafağı Ör, benim için şu ana kadar okuduğum fantastikler içinde en sıradışı konuya sahip bir fantastik. Maia ile birlikte heyecanladım, gerildim, sevindim. Yazar duyguları okuyucuya geçirmekte oldukça başarılıydı. Aynı zamanda çok akıcıydı ve serinin ilk kitabı olmasına rağmen hareketliydi. +12 yaş üzeri herkes okuyabilir, önerimdir. Sevgiyle, kitapla kalın
Gece Yarısı Kütüphanesi
Hepimizin hayatı "keşkeler" ile dolu. Hepimiz mutlaka şunu diyoruz kendimize; "o kararı değil de şu kararı verseydim hayatım bambaşka olabilirdi" diye. Bu kitabı okuduktan sonra bu düşüncelerinizin büyük oranda değişeceğini düşünüyorum. Çünkü bende öyle oldu.
Nora hayatında hep yanlış kararlar aldığını düşünen, biraz da depresyona yatkın bir kişilik. Artık buna bir dur demek için intihar etmeye karar veriyor. Ve gözlerini açtığında kendini bir gece yarısı kütüphanesinde buluyor. Kütüphanenin rafındaki her kitap ise onun yaşayamadığı hayatı. En büyük ve en kalın kitap ise tabi ki "pişmanlıklar" kitabı. İşte Nora da bu kitapları açıp okumaya başlıyor. Aslında başka kararlar verseydi şu an nasıl bir hayatı olurdu onu görmeye başlıyor.
Özellikle yaşadığı bir hayat vardı ki, çok üzüldüm onun için. Keşke devam etseydi bu hayatı dedim ki o da bunun pişmanlığını derinden hissediyor. Benim için çok etkileyici bir kitaptı. Gerçekten çok beğendim. Çok iyi geldi ve çok düşündürdü beni.
Hayattaki pişmanlık ve keşkelerinizi büyük anlamda azaltacak bir kitap. Hani "şer bildiklerinizde hayır, hayır bildiklerinizde şer vardır" derler ya . İşte tam da bu minvalde bir kitap. Okuyun, okutturun efendim.
Keyifli okumalar dilerim...
Şimdiye kadar çok sayıda çocuk kitabı okudum. Fakat ilk kez çocuklar için deneme yazılarından oluşan bir kitap okumuş oldum. Denemelerin her biri birbirinden güzel. Okurken aklınıza ilginç sorular düşüreni de var, yüzünüzde kocaman bir gülümsemeye dönüşeni de var. Satırlarda bazen küçük bir çoçukla karşılaşabilirsiniz bazen de büyümeyi unutmuş bir yetişkinle… O yüzden sadece çocuklar değil çocukluğunu unutmamış yetişkinler de bu kitabı okumalı diye düşünüyorum.
Ve şunu da belirtmeliyim ki Gökhan Özcan okumayı seven bir okur olarak çocuklar adına böyle bir kitabın yazılmasına çok seviniyorum.
Kitap 88 sayfa
8 yaş ve üzeri için
Vadi Çocuk Yayınları
Kitaptan Alıntılar:
•Sizler farkında mısınız bilmiyorum; ama hayat, en az sütlü bir bonbon şekeri kadar güzeldir bence.
•İnsan çocukluğunda yıldızları çok severse, zamanla gökyüzündekilere benzeyen yıldızların, içinde de ışıldamaya başladığını fark ediyor.
•Dünya da kocaman bir okul zaten!
•İnsan en çok kendi çocukluğunun sokağında yaşar..
•Aslında bir insanın gerçek dünyası; içinde yaşadığı ev, yürüdüğü sokak , hayatın güzelliklerini paylaştığı komşuları, dostları ve arkadaşlarıdır en çok..
•Ben küçükken, sokağımız çok büyüktü. Sonra ben büyüdükçe sokağımız küçüldü. O kadar küçüldü ki benim büyüyen hayatım içine sığmaz oldu.
Daha önce hiçbir kitabın yazarını bu kadar iyi anlayabildiğimi hissetmemiştim. Tutunamayanlar’dan sonra önyargıyla başlamıştım ancak bu kitabın dili kesinlikle o kadar ağır değil. Tek bir cümlesini dahi zayi etmeden okudum, çok fazla altını çizdiğim not aldığım yer oldu. İyi ki okumuşum çünkü Hikmet Benol hayatım boyunca unutamayacağım bir karakter oldu benim için. Önyargılarınızı yıkıp hemen başlayın.
CALDER'İN UMUDU
#kitapyorumu
#miasheridan
"Eden, sana yemin ediyorum, kalbim senindir, hayatım senindir, bedenim senindir, sanatım, hayallerim, her şeyin senindir. Sen benim her parcama sahipsin."
⭐
Uzun zamandır bu kadar duygusal ,hüzünlü, kalbimi ağlatan bir kitap okumamıştım. Aslinda bu tür kitap okumuyorum ama nasıl olduysa
