GURBETÇİ ŞÂİR SERVET YÜKSEL'İN DUYGU SÜZGECİNDEN SÜZÜLEN ŞİİRLER
M. NİHAT MALKOÇ
“Aman ha, gönül kırıp; kırılmaya değer mi?
Boş şeylerin peşinde yorulmaya değer mi?
Ne kaldı elimizde baharından, yazından?...
Bu dünya çiçek olsa derilmeye değer mi?”
(“Değer mi?”- Servet YÜKSEL)
Gönül telimizi
Nasıl ama nasıl güzel bir kitap okudum...Cortazar'ın on yıl önce alıp kütüphanemin arka taraflarında bir yerlerine sıkıştırıp unuttuğum, senelerce beklemiş, demlenmiş bu toplama hikâyelerden oluşan kitabı, bunca beklenmeye değecek kadar güzel sararmış yapraklarıyla, muazzam güzellikte çevirisi ve lezzetinden tekrar tekrar tadmayı istememizi
İlgilenenlere; yazdığım bir öykü...
İyidir, şaşırtıcı sonludur.
Bu akşam saatleri sessizliği, kendi kabuğuma çekilmem için en uygun zaman dilimiydi aslında. Her akşam aynı sessizliğe gömülüyor olmamın nedenini anlatmayı istediğim zamanlar çok olmuştu. Ama bu durumu anlatacak ne bir kimsem vardı, nede dudaklarımda güç. Her zaman
''Bak...İki el, yüzümdeki bütün eksikliği sildi.''
Ellerini, gözlerimden çekip ellerimi avuçları içine aldı. Benim yaptığımı tekrarlayıp ellerimi gözlerinin üzerine kapadı.
''Bak...'' dedi.
''İki küçük el, bütün dünyamı sildi.''
Evet, evet,
Doğrusu bilmiyorum.
Dalıp dalıp gidiyorum böyle.
Dalıp gidiyorum ve dalgınlığımda bir kent
Bir duvar, bir de sen, duruşunda güz özellikleri
Dostlar, bütün dostlar içerde.
Bir kent mi, bir yüz mü, binlerce yüz mü, bir kent mi
Beyaz mı, daha mı beyaz, o kadar çok mu beyaz
Bütün bunları kendime bir adres gibi sorup
Hüznüme,
İlgilenenlere; yazdığım bir öykü...
Şaşırtıcı sonludur, iyidir diye düşünüyorum.
Bu akşam saatleri sessizliği, kendi kabuğuma çekilmem için en uygun zaman dilimiydi aslında. Her akşam aynı sessizliğe gömülüyor olmamın nedenini anlatmayı istediğim zamanlar çok olmuştu. Ama bu durumu anlatacak ne bir kimsem vardı, nede dudaklarımda güç. Her zaman
Evet evet
Doğrusu bilmiyorum
Dalıp dalıp gidiyorum böyle
Dalıp dalıp gidiyorum ve dalgınlığımda bir kent
Bir duvar ,bir sen ,duruşunda güz özellikleri
Dostlar,bütün dostlar içerde.
Bir kent mi,bir yüz mü,binlerce yüz mü,bir kent mi
Beyaz mı,daha mı beyaz,o kadar çok mu beyaz
Bütün bunları kendime bir adres gibi sorup
''Bak...İki el,yüzümdeki bütün eksikliği sildi.''
Ellerini,gözlerimden çekip ellerimi avuçları içine aldı.Benim yaptığımı tekrarlayıp ellerimi gözlerinin üzerine kapadı.
''Bak...'' dedi.
''İki küçük el,bütün dünyamı sildi.''
İlgilenenlere; yazdığım bir öykü...
Şaşırtıcı sonludur, iyidir diye düşünüyorum.
Bu akşam saatleri sessizliği, kendi kabuğuma çekilmem için en uygun zaman dilimiydi aslında. Her akşam aynı sessizliğe gömülüyor olmamın nedenini anlatmayı istediğim zamanlar çok olmuştu. Ama bu durumu anlatacak ne bir kimsem vardı, nede dudaklarımda güç. Her zaman
''Bak...İki el,yüzümdeki bütün eksikliği sildi.''
Ellerini,gözlerimden çekip ellerimi avuçları içine aldı.Benim yaptığımı tekrarlayıp ellerimi gözlerinin üzerine kapadı.
''Bak...'' dedi.
''İki küçük el,bütün dünyamı sildi.''
Evet evet
Doğrusu bilmiyorum
Dalıp dalıp gidiyorum böyle
Dalıp dalıp gidiyorum ve dalgınlığımda bir kent
Bir duvar, birde sen,duruşunda güz özellikleri
Dostlar,bütün dostlar içeride.
Bir kentmi,bir yüzmü,binlerce yüzmü,bir kentmi
Beyazmı,dahamı beyaz,okadar çokmu beyaz
Bütün bunları kendime bir adres gibi
İlgilenenlere, yazmış olduğum bir öyküyü tekrar paylaşıyorum.
"Bu akşam saatleri sessizliği, kendi kabuğuma çekilmem için en uygun zaman dilimiydi aslında. Her akşam aynı sessizliğe gömülüyor olmamın nedenini anlatmayı istediğim zamanlar çok olmuştu. Ama bu durumu anlatacak ne bir kimsem vardı, nede dudaklarımda güç. Her zaman susmayı seçen