Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kirpiğinden yavaş yavaş bir damla aksın, Çünkü, ruhum, sen de o gün anlayacaksın Ki hiç kimse benim kadar sevmemiş seni
Faruk Nafiz Çamlıbel
Faruk Nafiz Çamlıbel
Size bir şey diyim mi insan hata yapar İnsan bazen çook büyük hatalar yapar Karşı taraf olandan büyükte görebilir hataları Ama seven asla pes etmez bakın beni yabana atın ama bu dediğimi unutmayın sevginin aşamayacağı tek bir kalem yok benim için. Yeter ki nasuh tövbesi edilsin defalarca tövbeyi rabbim kabul ediyorsa siz neden affetmiyorsunuz ? Affedilmek küçültüyor mu sizi yada affeden büyük mü affedilenden? yanılıyorsunuz. Tövbe etmekten korktuğunuz kadar hata yapmaktan korkmuyorsunuz. Bir elimin parmaklarını geçmez güvendiklerim her kucak açtıklarında sımsıkı sarılacaklarm.. mesela en çok serçe parmağıma güvenirim en naifi en kırılganı hep sever okşarım sarıya boyarım yanaklarını en çok o acıtmıştır beni en çok o bana ait değil gibi başına buyruk en çok onu sarar sarmalarım.. Bir de rica ediyorum aşkı sormayın bana yıllar oluyor ben kalbimi bir göçebeye hibe edeli .. Ve eklemek istiyorum ki gerçek sevgi ne yaslanırsa yaşansın geri dönmekti r ..
Reklam
🇹🇷🤲 Rütbeli askerler gelecekler annem , o kapıdan benim girmemi bekleyeceksin başta ama sonra o kapı açıldığında rütbeli askerleri göreceksin. Ellerinde al sancak , yüzlerinde keder... Başta anlam veremeyeceksin, bana kızacaksın belki de . Keşke evladımı dağlara göndermeseydim, diyeceksin belki. Acı olacak kalbinde ama gurur da taşıyacaksın. Sonra benim sizlere yazdığım mektuplar ortaya çıkacak, aslında bunun çocukluk hayalim olduğunu anlayacaksın. Ama yine ağlayacaksın. Eğer şehit olursam anne , başını kaldırıp da baktığın o bayrakta olduğumu, gökyüzünde uçan kuşların sahip olduğu özgürlükte olduğumu , bir çocuğun gülüşünde olduğumu bil ve üzülme. Beni ölü de sanma , ŞEHİTLER ÖLMEZ. Sana şimdi söyleyemiyorum anne , kızarsın diye söyleyemiyorum. Secdeye başımı her koyduğumda, Allah ' a , şehit olmak için yalvarıyorum. Ben tek bir şey istiyorum anne, al sancak sarılsın benim tabutuma... Allah bunu bana çok görmesin. Şehit olmak istiyorum annem . Al sancak tabutuma sarılsın istiyorum annem. Kızma bana ...
Bir insanın dilini anlamak...
Reçel yaptım...en sevdiğin meyvelerden. dedi.. O ne yaparsa seve seve yediğimi bildiği için, benim gösterdiğim tepkiyle duyduğu sevinci yaşamak istercesine yiyemeyeceğim kadar reçel yapıyor.
Ufak bir hatırlatma!
Allah yorgun olduğunu biliyor.. Kalbinin ne kadar ağırlaştığını, düşüncelerini, kaygılarını.. Aynı soruyu sürekli soruyorsun kendine" benim derdim ne zaman bitecek ya Rab..? Ne zaman kolaylık olacak? " ve O'nun sözü geliyor akla. " Her zorluktan sonra.. " O zaman tutun o güzel umuduna. Kalbindeki duaları O'na iletmeye devam et. Çünkü sen O'nu hatırladığın, sürece O seni bırakmayacak. Sen O'nu bıraksan dahi O seni bırakmaz ve unutma sana şah damarından daha yakın...
Mükemmel biri olmadığımı biliyorum. Çok ince düşünceli biri değilim. Çok güzel de değilim. Evet bazen çok sinirli olabiliyorum. Bazen de çok gereksiz sakin. En olmayacak zamanda duygusuz. Hatta mutlu olmam gereken yerde üzgün de olabiliyorum. Eğer böyle olduğum için özür dinlemem gerekiyorsa özür dilerim. Ben senin gibi mükemmel değilim özür dilerim. Ben senin kadar her şeyi doğru yapamıyorum Benim senin gibi bir fikrim yok Yapabileceğim en iyi şey sevmek bu hayatta O kadar çok severim ki sevgimden çiçekler solar bazen O kadar güzel severim ki bazen uykusuz kalırım sevgimden O kadar güzel severim ki her şeyi mükemmel olan sen bile sevgimin güzelliğine sığamaz kaçarsın benden. Ve eğer gerçekten böyle olmamdan bu denli mutsuzsa herkes.. Özür dilerim. Böyle olduğum için... ~24.09.2023~
Reklam
Kirazın Tadı - Abbas Kiarostami
- Benim ellerinize ihtiyacım var. Konuşmanıza ya da aklınıza ihtiyacım yok. Şanslıyım ki şu eller sabırla, tahammülle ve azimle, öğrendiğiniz gibi gerçek bir mümine ait. Bu işi halledebilecek en iyi kişi sensin. +Ne yapmam gerektiğini anlatmıyorsun. - Biliyorum kararım senin inançlarına aykırı. Hayatı Allah'ın verdiğine ve uygun gördüğünde onu alacağına inanıyorsun. Fakat insanın devam edemeyeceği bir an gelir.. tükenmiştir ve harekete geçmek için Allah'ı bekleyemez. O yüzden kendisi, harekete geçmeye karar verir. O an, "intihar"ın adlandırıldığı zamandır. O zaman "intihar" sözcüğünün, sadece sözlüklere konulsun diye bulunmadığını anlarsın. O eylemsel bir uygulama olmak zorundadır, işte o an uygulama vaktidir. İnsan uygulaması üzerinde bir karara varmalıdır. + Gerçekten anlamıyorum! Bana ne yapmam gerektiğini söyle. Yapabileceğim bir şeyse, senin için yapacağım. - Kendimi bu hayattan kurtarmaya karar verdim. Ne için mi? Bu anlamana yardım etmeyecektir ve bunun hakkında seninle konuşamam, anlayamazsınız. Anlamayacağınız için değil çünkü benim hissettiklerimi hissedemezsiniz. Duygularımı anlayıp paylaşabilirsiniz bana merhamet gösterebilirsiniz ama acımı hissedebilir misiniz? Hayır. Acı çekersiniz ve ben de çekerim. Sizi anlarım. Acımı anlayabilirsiniz ama onu hissedemezsiniz.
Eğer aşkımızda küçücük bir umut olsaydı. Ben o umudu ufuk yapardım. Artık sen benim için sadece kötü bir kâbussun
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Aklımda birkaç cümle vardı oradan ayrılırken, Musa Erman'ın bana söylediği "Belki de bu hikayenin eksik sayfası sensin Derin." cümlesi dönüp duruyordu kafamın içinde. Sonra kendi sesim yankılanıyordu kulaklarımda, "Bu bilye bana şans getirsin." Sonra Aziz Ata'nın sesini duyar gibi oluyordum, "Senin olsun, şans
BABA GİBİSİNDEN
Babam çiçek açmış, Dili susmuş yüzü gülmüş. Babam ağlayan bulutları, Gülen güneşi efendi edip, Kendi yoluna bakmış. Babam ömürler yeşertmiş, Sessizce kalkıp gitmiş.
Reklam
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Arabadan inmemle çantamdaki anahtarıma yönelmem bir oldu. Kapıyı hızla açtım ve kendimi içeri atıp sırtımı kapattığım kapıya yasladım. Aklım hala o andaydı, Aziz Ata'nın büyük ve güzel elinin benim küçük ve narin elimi tuttuğu o anda...
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Baran dergiyi eski sevgilisine devretmek istiyordu. Alt sınıftan bir kız." Musa Erman söylediğime şaşırırken Aziz Ata'nın bakışları da çok farklı değildi. "Sen de bunu istemedin çünkü.." diye söze girdi Musa Hoca, "Onu kıskandın?" "Yemin ederim öyle bir mesele değildi bu.." dedim ve "Bakın durum aslında şöyle..." diyerek açıklamaya çalıştm, "Size söylediğim gibi, Baran bana aşıktı. Ve sanırım kendince benim onu kıskanmam için bir şeyler yapmak istiyordu. Bu sebeple dergiyi bir alt sınıfımızda olan eski kız arkadaşına devretmek istiyordu fakat kızın o dergiyi çekip çevirebilecek bir niteliği yoktu. Beni kıskandırmak için onca yıllık emeğimizi saçma sapan birine devretmek istemesine kızmıştım sadece. Benim istediğim şey dergiyi nitelikli birilerine devretmekti. "İsmi neydi kızın?" diye sordu Musa Hoca bir yandan not alırken. "Rana." dedim, "Rana Günolan."
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Bak Derin. Bu çocuk bir aydan fazlaca bir süredir ortada yok, bizim her ayrıntıya ihtiyacımız var yoksa onu zaten canlı bulma ihtimalimiz kalmayacak artık. Belki senin de anlatmadığın bir şeyler vardır Derin, Baran'ın sana aşık olduğunu bile yeni itiraf ettin." Sonra durdu, yüzüme uzun uzun baktı ve son bir cümle kurdu. "Belki de bu hikayenin eksik sayfası sensindir Derin, ne dersin?" Yutkundum ve çaresizce kesik bir nefes aldım. "İnanın bana, işe yarayacak her şeyi anlattğımı düşünüyordum. Baran'ın bana aşık olduğunu düşünmem işe yarayacak bir bilgi gibi gelmemişti. Veya dergiyi devredeceğimiz kişilerle ilgili benim onunla inatlaşma sebebim..." 'İnatlaşma sebebin." dedi Musa Hoca, "Yani bir sebebin vardı.'' ''Evet..." dedim çaresizce, "Vardı." "İşte onu istiyorum Derin, neydi o sebep?"
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"O zaman bu artık benim olsun." dedim cüretkarca, "Bu bilye bana şans getirsin... Sana getirdiği gibi.' Aziz Ata'nın dudağının kenarı belli belirsiz yukarı kıvrıldı, gözleri yola bakarken beni yanıtladı. "Senin olsun,'' dedi, "Şans getirsin."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.