Kitaba çok büyük beklentilerle başlamadım ama adının hakkını vereceğini düşünmüştüm. Kitabın ismi "Türklerin Tarihi: Orta Asya'nın Bozkırlarından Avrupa'nın Kapılarına" ama içeriği hiç de böyle değil. Orta Asya Türkleri o kadar yüzeysel geçilmiş ki çok şaşırdım. Anadolu Beylikler'inin de üstünde durulmamış. Biraz Selçuklu, biraz da Osmanlı'nın kuruluşuyla kitap tamamlanmış. Keşke ismi kadar iddialı bir içeriği de olsaydı.
Kitap soru-cevaptan ziyade bir ropörtaj havasıyla geçiyor. Bence bu ciddiyeti azaltmış. Böyle bir şeyi kitap haline getirmek yerine Teke Tek Özel'e çıkıp konuşmak daha mantıklıdır. Kitabın kim için ve ne amaçla yazıldığı da bir muamma. Tarihe yeni başlayanlar için olabilecek bir kitap değil; çok fazla isim, yer, devlet, halk var. Fakat kitap tarih bilen için de keyifli değil; çünkü nice önemli isim, yer, devlet ve halka sadece değinilmiş.
Kitabın dili de beni yordu, adeta gına getirdi. İlber Ortaylı'yı izlememiş, dinlememiş olsam belki böyle konuştuğuna inanabilirdim ama kitapta Farsça'lar, Almanca'lar havada uçuşuyor. Bence kitabın profilini yükseltmek için zorlama denemeler olmuş; çok yersiz.
Bu kitabın konusu olması gereken içerik gerçekten ilginizi çekiyorsa, Nicolae Jorga'dan Osmanlı İmparatorluğu Tarihi'ni okuyabilirsiniz veya en azından göz atabilirsiniz. Orta Asya'yı "Türklerin Tarihi"nden kesinlikle daha çok anlatıyor. Bu şekilde soru-cevap kitapları ilginizi çekiyorsa bu seferde Erhan Afyoncu'nun Sorularla Osmanlı İmparatorluğu'nu öneririm.
