Tamam, neden olmasın? İnsanların, içinde işe yarayan tek şeyin şu cümle olduğu bir kitap okuduğumu hatırlıyorum, "insanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkumdurlar."
hayata tutkun olmanın esaretinden
umuttan ve korkudan azat edilmekten
minnet duyar, şükrederiz tanrılara
hangisi kulak verdiyse duamıza
ne hayat sonsuza denk sürebilir
ne ölüler hayata dönebilir
en yorgun nehirler bile
denizin bağrında dinlenir.
Ve bu umut olmasaydı, nasıl katlanacaktınız yaşama, siz idrak edenler? Ne kavranılamaz olanın içinde bir yuva bulabilirdiniz kendinize, ne de aklın almadığının içinde.