Ben şuna inanıyorum ki, üç buçuk günlük ömrümüzü kendimize zehir etmemek için ne mazideki hayatımıza ve kaçırdığımız fırsatlara ne de istikbalin olmayacak hülyalarına kulak asmayarak bugünümüze hapsolup yaşamalıyız.
Bilmem bilir misiniz, kültürün güzel bir tarifi vardır: Kültür, insanın okuduklarını unuttuktan sonra kalan şeydir, derler. Hani hepimiz mekteplerde bize birtakım işimize yaramayacak bilgileri öğrettikleri için kızarız ya. Gerçekten mektep sıralarında okuduğumuz, imtihan vermeye mecbur olduğumuz, "Bunlara ne lüzum var?" diyerek sinirlendiğimiz dersler, kültürün bu tarifine göre, öğrendikten sonra unutmamız lazım gelen şeylerdir. Ama bütün o bilgileri hazmedip tamamen unuttuğumuzu zannetiğimiz zaman bizde kalan şey kültürümüzü teşkil edecektir.