Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Miletos Okulu
Thales'in, Anaksimandros'un ve Anaksimenes'in spekülasyonlarını bilimsel hipotez saymak gerekir; insanbiçimci arzuların ve ahlaki düşüncelerin yersiz ihlali nadiren görülür. Sordukları sorular iyi sorulardı ve gayretleri, sonraki soruşturmacılara esin kaynağı oldu.
Sayfa 73 - AlfaKitabı okuyor
Sarhoşluk geçici bir intihardır; mutsuzluğu bir süre için unutmaktır.
Reklam
Anaksimandros
Öncesiz-sonrasız bir devinim vardı ve bu devinimin seyri içinde dünyalar ortaya çıktı. Dünyalar, Yahudi ya da Hıristiyan teolojide olduğu gibi yaratılmadı, evrildi. Hayvan krallığında da evrim vardı. Canlı yaratıklar, güneşin buharlaştırdığı nemli ögeden doğdu. İnsan, diğer her hayvan gibi, balıklardan türedi. Farklı tür hayvanlardan türemelidir, çünkü uzun bebeklik süresinden ötürü, şimdi olduğu gibi başlangıçta da hayatta kalamazdı.
Sayfa 71 - AlfaKitabı okuyor
Kişi içten içe, çocukluğunda öğretilen yasaklan hâlâ yasak saymaktadır: Sövmek kötüdür, içki içmek kötüdür, sıradan iş kurnazlıkları kötüdür ve hepsinin üstünde cinsellik kötüdür. Kişi, bunların hiçbirini yapmaktan geri kalmaz ama kendisini alçalttıkları için zehirli zevkler olduklarını düşünür.
İçe kapanıklığın birçok çeşidi vardır. En yaygın olanları: Günahkâr, kendine tutkun (narsist), megalomandır.
Her gördüğün çehrede bir ifade, zaaf, hüzün belirtisidir.
Reklam
Thales
Bilimi de felsefesi de kabaydı; ama hem düşünceyi hem gözlemi uyaracak şekildeydi
Sayfa 68 - AlfaKitabı okuyor
Aristoteles'e göre Thales, suyun ilk töz olduğunu, bütün diğerlerinin ondan oluştuğunu düşündü ve yerin, suya yaslandığını savundu. Aristoteles, demiri hareket ettirdiği için mıknatısın bir ruhu olduğuna ve dahası, her şeyin Tanrılarla dolu olduğuna inandığını da söyler.
Sayfa 68 - AlfaKitabı okuyor
Dünyanın uğradığı kötülükler, çok büyük ölçüde softalıktan gelir.
Sayfa 27
. En vahşi tartışmalar, her iki durumda da hakkında iyi bir kanıt bulunmayan konularla ilgili olanlardır. Zulüm aritmetikte değil teolojide kullanılıyor çünkü aritmetikte bilgi var ama teolojide sadece görüş var. . . .
Reklam
Denedikçe ölüp dirilmeler ne olacak...
Aşktan korkmak, yaşamdan korkmak demektir ve yaşamdan korkanlar şimdiden üç kez ölmüşlerdir. Bertrand Russell
Einstein yaşamının son haftasında, en çok önemsediği işlere yoğun­ laşır: Bertrand Russell'la birlikte nükleer çağda dünya banşıyla ilgili bir manif esto üzerinde çalışmışlardır ve Einstein manifestoyu 1 1 N isan günü imzalar . "Yeni bir düşünce şekline ihtiyacımız var. Kendimize, taraf t an olduğumuz grubun askeri bir zafer kazanması için hangi adımları atması gerektiği yerine, askeri bir çatışmayı önlemek için ne yapmamız gerek­ tiğini sormalıyız; çünkü böyle bir çatışma artık bütün taraflar için yok edici olacaktır." Bu belge daha sonra, her yıl düzenlenecek olan ve bilim insanlarıyla düşünürlerin nükleer silahsızlanma üzerine bilgi alışverişi yaptığı Pugwash Konferansları'na giden yolu açacaktır. 1 2 Nisan günü Einstein enstitüde çalışırken kasıklannda bir ağn hisseder. Asistanı iyi olup olmadığını sorar . İyi olduğunu söylese de aslında hiç de iyi değildir. Aortunda oluşan anevrizma patlamaya başla­ mıştır. Eve gelen doktorlar, az da olsa tek şansın hemen ameliyat edilerek aortun düzeltilmesi olduğunu söyler . Ama Einstein ameliyat olmaz. Dukas'a yaşamın yapay yollarla uzatılmasının tatsız bir şey olduğunu söyler. Görevini yaptığını hissediyordur ve zamanı geldiğinde onuruyla buradan gidecektir . Ağrının daha da arttığı ertesi gün Princeton Hastanesi'ne kaldı­ rılır . Üvey kızı Margot. oğlu Hans Albert'i durumdan haberdar edince Hans babasının yanında olabilmek için hemen ilk uçakla San Francisco'dan gelir . 1 7 Nisan Pazar günü Einstein uyandığında kendini çalışabilecek kadar iyi hisseder. Dukas ona gözlüklerini, kağıtlarını verir..
Sayfa 96 - Türkiye İş Bankası kültür yayınları Mayıs 2013Kitabı okudu
Devlet, kilise, öğretmen ve ana baba. Gördüğümüz gibi, bunlardan hiçbirinin çocuğun iyiliğini yeterince gözetetileceğine güvenilemez; çünkü hepsi de çocuğun kendi iyiliği ile ilgisi olmayan amaçlara yönelmesini istemektedir.
Sayfa 187 - Say Yayıncılık
Rekabete dayalı toplumumuzda babaların en büyük kusuru çocuklarından, ailelerine saygınlık kazandırmalarını beklemeleridir.
Sayfa 186 - Say Yayıncılık
İnsanlar sadece başkalarının mutsuzluğu pahasına elde edilebilecek şeylere sahip olmayı istemekten vazgeçtiğinde, toplumsal özgürlük önündeki engeller de yok olacaktır.
Sayfa 179 - Say Yayıncılık
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.