"Annelerin ninnilerinden
spikerin okuduğu habere kadar,
yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı,
anlamak, sevgilim, o, bir müthiş bahtiyarlık,
anlamak gideni ve gelmekte olanı."
İslâm hükemasının Eflatunu ve hekimlerin şeyhi ve feylesofların üstadı, dâhî-i meşhur Ebu Ali İbn-i Sina, yalnız tıb noktasında
ﻛُﻠُﻮﺍ ﻭَ ﺍﺷْﺮَﺑُﻮﺍ ﻭَ ﻟﺎَ ﺗُﺴْﺮِﻓُﻮﺍ
âyetini şöyle tefsir etmiş.
Demiş:
ﺟَﻤَﻌْﺖُ ﺍﻟﻄِّﺐَّ ﻓِﻰ ﺍﻟْﺒَﻴْﺘَﻴْﻦِ ﺟَﻤْﻌًﺎ ﻭَ ﺣُﺴْﻦُ ﺍﻟْﻘَﻮْﻝِ ﻓِﻰ ﻗَﺼْﺮِ ﺍﻟْﻜَﻠﺎَﻡِ
ﻓَﻘَﻠِّﻞْ ﺍِﻥْ ﺍَﻛَﻠْﺖَ ﻭَ ﺑَﻌْﺪَ ﺍَﻛْﻞٍ ﺗَﺠَﻨَّﺐْ ﻭَ ﺍﻟﺸِّﻔَٓﺎﺀُ ﻓِﻰ ﺍﻟْﺎِﻧْﻬِﻀَﺎﻡِ
ﻭَ ﻟَﻴْﺲَ ﻋَﻠَﻰ ﺍﻟﻨُّﻔُﻮﺱِ ﺍَﺷَﺪُّ ﺣَﺎﻟﺎً ﻣِﻦْ ﺍِﺩْﺧَﺎﻝِ ﺍﻟﻄَّﻌَﺎﻡِ ﻋَﻠَﻰ ﺍﻟﻄَّﻌَﺎﻡِ
Yani: "İlm-i Tıbb'ı iki satırla topluyorum.
Sözün güzelliği kısalığındadır.
Yediğin vakit az ye.
Yedikten sonra dört-beş saat kadar daha yeme.
Şifa, hazımdadır.
Yani, kolayca hazmedeceğin mikdarı ye.
Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, taam taam üstüne yemektir."
Sayfa 150 - Sözler Neşriyyat. San. Tic. A.ŞKitabı okudu
Annelerin ninnilerinden
spikerin okuduğu habere kadar,
yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı,
anlamak, sevgilim, o, bir müthiş bahtiyarlık,
anlamak gideni ve gelmekte olanı.
"Annelerin ninnilerinden spikerin okuduğu habere kadar, yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı,
Anlamak, sevgilim, o müthiş bir bahtiyarlık, anlamak gideni ve gelmekte olanı."
Annelerin ninnilerinden
spikerin okuduğu habere kadar,
yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı,
anlamak, sevgilim, o, bir müthiş bahtiyarlık,
anlamak gideni ve gelmekte olanı.
Nazım Hikmet Ran
“Savaş” kitabı Fransız generallerin ve askerlerin bakış açısından Avusturyalılara karşı verilen Aspern-Essling muharebesini konu alıyor. Bilindiği üzere Napolyon burada yenilginin ne demek olduğunu ciddi anlamda ilk kez tatmış oluyor. Kitap boyunca Napolyon, yakın çevresindekilerin desteğini almaya çalıştığını görüyoruz; verdiği kararların doğruluğunu çevresindekilere teyit ettirme çabasındadır sürekli. Karşımızda endişeli, kararsız ve güvensiz bir Napolyon karakteri çıkıyor. Duygusallıktan uzak, çok fazla gereksiz karakterlerle dolu bir kitap. Konudan konuya atlamalar, yazar karakterleri üç beş satırla konuşturup sonra da onları unutarak kitap/savaş bitiyor. Hal böyle olunca okuyucu hiçbir karakteri tam olarak benimseyemiyor ya da verdiği kararları sorgulayamıyor. Olayların karışık bir düzen içinde (tıpkı bir savaş hali gibi) anlatılması tüm bunların üzerine tuz biber ekiyor.
SavaşPatrick Rambaud · Can Yayınları · 200223 okunma