"Cami biçiminde sinema ve türbe biçiminde 'hal' inşaat fikri ancak güzelliğin hidayetinden mahrum kalmış adamların şaşkın hayalinde vücut bulabilir; geçmişe bu tarzda dönüş bir tereddiden, bir irticadan başka bir şey değildir."
Sayfa 186
Sanatta ebediyet iddiası gülünçtür, ölümsüz eseri yaratmak sadece sakat beyinlerin hayali olabilir.
Sayfa 188
Her devrin özel bir havası vardır; orada ancak belirli bir hassasiyet belirli bir anlayış tarzı geçerli olabilir.
Sayfa 188
Boşuna sevmiyoruz.
Peyami, kendi kendini yetiştirmiş olmakla beraber, psikolojiden tıbba, felsefeden sosyolojiye kadar birçok alanda uzman seviyesinde bilgiye sahipti; fakat bilgiyi sırtında bir yük gibi taşıyanlardan değil , hususi bir yaşama tam haline getiren hakiki bir entellektüel ve asıl manasında muharrirdi. Her yazısı tereddüt geçirilmeden yazılmış bir cümleyle başlar ve -kendi tabiriyle sekmeden, aksamadan, sendelemeden ilerleyerek konusunu bir eldiven gibi sımsıkı sarardı.
Sayfa 16 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
En azından Abdülhamid'i savunmamış.
Fikirlerini kolayca değiştirip tashih edebilen Peyami'nin bazı sabit fikirleri de vardı; mesela babasının ölümüne sebep olduğuna inandığı Sultan II Abdülhamid'e duyduğu şiddetli düşmanlıktan hiç vazgeçmedi (...)
Sayfa 17 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Peyami Safa'nın Cahit Sıtkı'ya söylediği bir cümle.
Peyami'nin kalemi "kazanç tarlasında bir saban gibi işlemeye" mecburdu, aksi takdirde aç kalırdı.
Sayfa 22 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu