Aşk her şeyden evvel hissî bir alışkanlıktır. Gözlerimiz belli bir güzelin yüzüne alışır; muhayyelemiz belli bir hava içinde sarılı kalır; kalbimiz yalnız bir sesin, bir sesin tiryakisi olur ve işte, bunu değiştirmek zorunluğu baş gösterince insan kendisini çırılçıplak soyulup evinden sokağa atılmış kimsesiz, avare yaşamaya mahkûm hisseder.