Beyza Başlı
@beyzaabasli
Türkçe Öğretmenliği
İstanbul
8 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Kendisini kayığın dibinde havasızlıktan çırpına çırpına kuyruğunu çarpa çarpa can veren balıklara benzetiyordu. İnsanı boğan su o canlıyı yaşatıyor, kendisini yaşatan hava o canlıyı boğuyordu.
Sayfa 97 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Âşıklar sana ne yapsın?
Dudaklar nereni öpsün?
Sen acayip bir şarapsın,
Daha içmeden kandım hey!
Sayfa 44 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
“Aşk, dünyadaki tek özgürlük biçimidir zira ruhu öyle yükseltir ki ne insanlık yasaları ne de doğa olayları onun işleyişine müdahale edemez”
Sayfa 17Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
“Tanrı’m , bana acı ve onar kırık kanatlarımı !”
Sayfa 39 - Kapra YayıneviKitabı okudu
“ Bu sabah
senin için yapabileceklerimi
anlattım çiçeklere
tomurcuklandılar”
Sayfa 166Kitabı okudu
“ kendin hakkında nasıl konuştuğun
ve nasıl küçük gördüğün kendini
işte bu da bir
istismar “
Sayfa 97Kitabı okudu
“ geri dönmeyecek
birini bekliyorsun
yani
birinin sensiz olamayacağını
fark etmesini umarak
yaşıyorsun hayatı “
Sayfa 57Kitabı okudu
“ arkadaş kalabilir miyiz
diye soruyorsun
ben de anlatıyorum
dudaklarını öpmeden çiçeğin
yapraklara geçebilir mi bal arısı “
Sayfa 49Kitabı okudu
“Ve onda kaybettim kendimi
aldı aldı aldı benden
özelsin kelimesiyle kandırdı
ta ki gözlerinin yalnızca beni gördüğüne
ellerinin yalnızca bana dokunduğuna
tek bana ait bir beden olduğuna inandırana dek
ah nasıl da bomboş bıraktı beni “
Sayfa 27Kitabı okudu
Korku cezadan çok daha beterdir , çünkü ceza bellidir, ağır da olsa , hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir .
“Bir gün mutlaka büyüyeceğim ama karar verdim, çocukluğumu da yanımda götüreceğim. Bundan sonra ben nereye, çocukluk oraya."
“Kardeşlik, pili bitmiş bir saat gibiydi. Pilini taktığın anda kaldığı yerden başlayıveriyordu çalışmaya. Bin yıl da görmesen, anında kapatıyordun aradaki açığı..”
“Hayat bazen bir uyku sersemliğiyle karşılar bizi. Üstümüze bir ağırlık basar, olmayacak yerde uyuyakalırız, tutulup kalır her yanımız. Hep özlemini çektiğimiz bir ses gelip uyandırır sonra, “Kalk, yerine yat” der ve insan bu sesin sıcaklığına tutunur. Ve evet, herkes günün birinde yerini bulur..”
“Dostların çokluğu ile yalnızlığın mevcudiyeti arasında hiçbir alaka olmadığını zamanla anlayacaksınız."
“O gün o dergide okumuştum. Zürafaların kalbi, kafalarından daha büyükmüş. Biz öyle değiliz. Bizim kafamız kalbimizden büyük Zarif.”
“Ayrıldıktan sonra, geçmiş zaman aşıkları gibi seni kalbime gömdüm muazzez. Altında yatır olan araziden farkı yok şimdi. Yeni bir aşka inşa edemiyoruz, tam başlayacak oluyoruz, senin yattığın yere denk geliyor, dozerler çalışmıyor, kelepçeler kırılıyor, gelen korkup kaçıyor. Gelirsen diye terliklerini kapının ağzına bıraktım, iki senedir ayaklarını bekliyorlar. Ayna yüzünü, bardak dudağını, ellerim saçlarını, pencere gözlerini bekliyor”