Öyleyse önce neşeyi ve kahkahayı yok etmeliydi. Neşe demek özgürlük demekti. Gülmek demek eleştirmek, sorgulamak ve bir şeyleri olduğu haliyle, çıplak olarak görebilmek demekti. Hayır bu istenmiyordu. Asık suratlı, gergin, korku dolu bir propagandayla insanların biraz uyanıp etrafı sorgulamasını da engelliyordu böylece. Onlar sorgu değil, biat istiyorlardı.