Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... İmkansız olduğunu bile bile ateşi yakmak.. Yanmak pahasına... .
#ciğerimyanıyor
Kimse bilmez ciğerim yanıyor, yar'in bile haberi yok.. Yusuf haberdar değilse de Züleyha'nın halinden, elbet haberdardır Yusuf'un Rabbi. Onu bu gönle düşüren Rabbim hayırlısı ise razı olacağın ise elbet onun gönlüne düşürüleceğim, Düşmezsek de biliriz ki bize yanmak düştü, yanmak ve olmak
Reklam
Kendi sesimden dinlersem kendimi, anlatamadığımda şiire vurursam işi belki geçer dedim.. Ben Sidelya.. Nahif, kırılgan, hayalci.. Cennette açan o çiçek olabilir miyim bilmiyorum. Saate bakmayı hiç sevmiyorum. Zaman giderken ben gitmiyorum çünkü. “Bu son” dediğimde kimse inanmasın, hiçbir şeyin sonunu getiremiyorum. Filmlerin bitiş jeneriğine takılıp kalışımdır ispatı. Çok deneyip olduramadığım şeyler var, olmadı diye vazgeçmiyorum. Hiç susmuyorum, devamlı yazıyorum. Sanırım bu yüzden çok susanların yoluna ölüyorum. Bana kimseye benzememe ayrıcalığı veren kusurlarımı seviyorum. Milattan önce doğsaydım kesin filozof olurdum diyorum. Zamanın içindeyim ama büsbütün de dışında. Bu paradoksa her defasında yeniliyorum. Derin konular hakkında konuşamamak yalnızlığından muzdaribim. Derin gözlere inanıyorum, derin sözlere, Kafdağı’nın ardındaki ihtimallere, kendimi anlatmak isteğim tekil kişiye. Dünyada taştan yığınlarım yok, evimi bir ben biliyorum ve emanet rüyaların sahibini. Yaşım hurdaya çıksa bile gönlümün taze bir çiçek olarak kalacağından eminim, bu yüzden ölümden sonrasına iman ettim. Yanmak mı? Bilmem. Uzak bir kahkahadır kulağımda cennet. Yanmaktan duyamıyorum.
Esra Yıldırım
Esra Yıldırım
Dermansız Cümle
Gamlı üç nokta ile sonu gelmeyen cümle; öfke duymuştu sözcüklerine. Kırk yıllık hatır değil, kırk satır vardı her bir sözcük payında. Su gibi aziz olmak değil, odun gibi yanmak düşmüştü nasiplerine. Alevin sırrına bürünmüş, sükunetin dibine vurmuş virgül bile derman olamayışının derdinden unutur olmuştu sulh vazifesini. Dolunayın etkisinde kalmış bir dişi misali… Günah keçisinin testere olduğu bir ağacın yığılması gibi… Sırtında sözcük dolu çuvallı bir hamaldı cümle. Belki de bir kuş gibi… Ki kuşun yürürken ayaklarında, uçarken kanatlarında olan yükü; esasen omuzlarındaydı. Lakin kuş değildi cümle. Ne bir kanadı vardı ne de onu taşıyabilecek iki ayağı… Karahindiba olmak istemişti cümle. Bir anlık olsa bile… Karahindibalar gibi üzerindeki tomurcukları bir üfleme ile rüzgâr eşliğinde saçıp, gelecek baharda filizlenecek yeni karahindibalara gebe bir toprak bırakmak istemişti. Funda Çelik -Bişnev 2021 Yaz
Mutsuzluğundan söz etmek istiyorum insan soyunun, Zirveye de çıkar, düşer de dibine bir çukurun. Ağzından, elinden dökülüyor bu sözler okurun, Sevgisizlikten sevgimiz acıyor. Bir köpeği, kediyi sevmek, başını okşamak, İnsanın içine dolan o huzur, işte diyor yaşamak, Şimdi gel de bir insanı sev, ateş içinde ateşte yanmak, Sevgisizlikten sevgimiz acıyor. Bak insanlara, hepsi farklı farklı düşüncelerde, Kime güveneceksin, kimi seveceksin bu devirde, Sevsen bile bir gün bitecek o aşk, bu nasıl fıtrat, bu nasıl işkence, Sevgisizlikten sevgimiz acıyor. Ruh eşini bulmak büyük bi şans, büyük bi mucize, İşte o zaman, doğanın huzuru dolacak kalbimize. Bak yine yazıyorum son satıra; üç kelime, on bir hece, Sevgisizlikten sevgimiz acıyor. -Çok Programlı Adam
Bir Ölünün Mektubu - Yavuz Bülent BAKİLER
Hazret-i Süleyman'a bile kalmadı dünya Baki olan bir tek Allah Bütün günahları size bırakıp Ölmüşüz elhamdülillah Kaygımız yok bizim yiyip içmekten Üstümüz başımız temiz. Bir şey yediğimiz yok ki zaten Oruçluyuz hepimiz. Gün aşırı Kabristana bir ölü getirirler Kalkıp "hoş geldin" deriz. Canımız sıkılırsa geceleri uzayıp
Reklam
Gece mi demler beni Yoksa ben mi geceleri... Söylesene! Kapanırken gözlerim, Beni böyle yazmak savaşı ile cenk ettiren ne Beni böyle yanmak yaşamı ile umut ettiren ne Beni böyle Beni böyle Ben bile kendime düşmanken İnsanlığa dost kıldıran ne
368 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.