Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Celal Şengör

Celal Şengör
@bilimyaparak
Sabitlenmiş gönderi
Bu Dünya ve Alternatif Dünyalar
Bilgiyle Sohbet
Bilgiyle Sohbet
Bilimin ortaya çıkışı, insanoğlunun, bilginin üretilebilir ve saklanabilir bir zenginlik olduğunu keşfetmesiyle başlar. Bu keşif dönemi çok, ama çok uzun sürmüştür. O kadar ki, bilimle yaşadığımız dönemin yalnızca 2500 yıl olmasına karşılık, bilginin üretilebilir, edinilebilir ve saklanılabilir olduğunun keşfi süreci neredeyse 3 milyon
Reklam
Bilgiyle Sohbet
Bilgiyle SohbetCelal Şengör
8.8/10 · 856 okunma
263 syf.
·
Puan vermedi
·
51 günde okudu
Ateizmi Anlamak
Ateizmi AnlamakAydın Türk
8.8/10 · 105 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Celal Şengör tekrar paylaştı.
Milliyetçilik bağlarla dini gelenekleri kaynaştıran benzer nostaljik hayaller Hindistan, Polonya, Türkiye ve birçok başka ülkelerdeki rejimlerin belirleyici özellikleridir. Bu tür fantezilerin en şiddetli tezahürleri de Ortadoğu'da görünüyor: islamcılar 1400 yıl önceye Hz Muhammed tarafından Medine'de kurulan sistemi diriltmek peşindeyken, köktendinci Yahudiler onların bir adım ötesine gidip 2500 yıl öncesine Tevrat zamanlarına dönme hayali kuruyorlar. İsrail'in başındaki koalisyon hükümetinin üyeleri modern İsrail'in sınırlarını tevrat'ta bahsi geçen sınırlara yakınlaştırma, Tevrat konularına yürürlüğe koyma ve hatta kudüs'teki mescid-i aksa'nın yerine eski Süleyman tapınağı'nı inşa etme umutlarından açık açık bahsediyorlar. Liberal sezginler bu gelişmeleri dehşet içinde izleyip insanlığın bir felaket yaşanmadan Liberal çizgiye geri dönmesini buluyor.
Sayfa 31 - kolektif
Kur'an'ın o zamanın bir insanın dünya görüşü ve mantığı yansıttığı çok açık. Dünyanın, güneşin ve ay'ın evrendeki yeri, gökteki yıldızların mahiyeti, evreni ve dünyanın yapısı ve günümüzde çocukların bile bildiği gerçekleri yansıtmaktan çok uzak. Bütün bunlar bu kitabın ilahi değil insan yapısı olduğunu açık göstergeleridir.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Reklam
Kur'an'da Allah insan gibi portre edilmiştir. Kur'an'ın pek çok yerinde Allah gökte yaşayan bir hükümdar gibi portre edilmiştir. Tahtı var, hizmetçileri var, insanları kendisine 'kul, köle' olsunlar diye yaratmış. Hala yatırdı Allah'ın ellerine (Maide 64, Sad 75), yüzüne (vech) atıfta bulunuyor (Bakara 115).
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Bakara Sure’sinde ‘Dinde zorlama yok’ (K. 2 Bakara 256) diye yazılıdır. İslamcılar buna dayanarak İslam’ın hoşgörü dini olduğunu söyler. Söylediklerini pekiştirmek maksadıyla: ‘Şüphe yok ki bu (Kur’an) bir öğüttür. O halde dileyen Rabbine götüren yolu tutsun...’ (K. 73 Müzemmil 19) ya da ‘Muhakkak ki bu kitap bir öğüttür. Kim dilerse ondan öğüt alır...’ (K.74 Müddessir 54-55) şeklindeki ayetleri okur. Buna benzer diğer ayet’leri ya da hadis’leri okuyarak şeriat dininde inanç özgürlüğü olduğunu savunur. Fakat bunu yaparken, söyledikleriyle çelişkiye düşercesine, İslam’dan başka ‘gerçek din’ olmadığını bildiren, başka din ve inanca yönelenleri ‘sapık’ ya da ‘kafir’ olarak ilan eden, ya da Tanrı’ya eş koşanları (müşrik’leri) ölüme götüren, daha başka bir deyimle inanç özgürlüğünü ve hoşgörüyü kökünden silen hükümleri sıralar. Örnegin Kur’an’daki ‘Müşrikleri nerede bulursanız öldürün’ (K. Tevbe 5; Al-i İmran 85) şeklindeki emirleri açıklar.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
En’am 107’de ‘Tanrı dileseydi puta tapmazlardı’ demekte, fakat birkaç ayet ileride ‘Allah dilemedikçe inanmazlar’ (En’am 111). Bundan anlaşılan şudur ki inanmak ya da puta tapmak Tanrı’nın dileğine bağlıdır ve eğer Tanrı dilemiş olsaydı kişiler puta tapmazlardı. Ancak ne var ki aynı En’am Sure’sinde: ‘... puta tapanlardan yüz çevir’ (K. 6 En’am 106) diye yazılıdır. Bunu pekiştirir nitelikte olmak üzere Tevbe suresi’nde de puta tapanların öldürülmelerini emreden şu ayet vardır: ‘...Müşrikleri (puta tapanları) bulduğunuz yerde öldürün,..’ (K. 9 Tevbe 5). Bir bas ̧ka deyişle, Kuran’a göre, Tanrı kis ̧iyi hem ‘putperest’ (müşrik) bırakmıştır, ve hem de ‘putperest’tir’ diye cezalandırmaktadır.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
En’am Suresi’ndeki şu ayet’dir: ‘Allah kimi doğru yola koymak isterse onun kalbini İslamiyete açar, kimi de saptırmak isterse... kalbini dar ve sıkıntılı kılar. Allah inanmayanları küfür bataklığında bırakır’ (K. 6 En’am 125). Dikkat edileceği gibi ilk iki tümce ile son tümce çelişki halindedir. Çünkü ilk iki tümceye göre kişi’yi ‘Müslüman’ ya da ‘Kafir’ yapan Tanrı’dır; fakat Tanrı, kafir yaptıklarını Cehennem’e atmaktadır.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Yine Bakara Sure’sinin 6.ayet’i şöyle der: ‘Şüphe yok ki, inkar edenleri (kafir olanları), başlarına gelecekle (azab ile) uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar’ (K. 2 Bakara 6). Bu ayetin hemen arkasından şu ayet gelir: ‘Zira Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinde de perde vardır ve büyük azab onlar içindir’ (K. 2 Bakara 7). Görülüyor ki kişileri ‘kafir’ yapan, onların kalblerini ve kulaklarını mühürleyen Tanrı’dır. Fakat böyle olduğu halde Tanrı kendisinin ‘kafir’ yaptıklarını, büyük bir azab’a sokacaktır. Söylemeye gerek yoktur ki Tanrı’nın insanları, hem gözlerini ve kulaklarını mühürleyip kafir yapması ve hem de cezalandırması çelişmeli ve tutarsız bir davranıştır. Fakat İslamcılar bu hükümleri, sanki ortada çelişme yokmuş gibi müslüman kişinin beynine sokuşturuverir.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Reklam
Yuval Noah Harari
Yuval Noah Harari
"Birçok yönden aslında hepimiz ölmüş insanların rüyaları içinde kapana kısılmış durumdayız."
Ne yazık ki, dünyadaki acıların çoğu kötü hikayelerden kaynaklanır. Savaşların tümü tehlikeli hikayelerden doğmuştur. Bu yüzden hikayelerin hayatımızı daha iyi hale getirmek için uydurduğumuz birer araç olduğunu unutmamalıyız. Eğer bunu unutursak ve hayatı sadece bir hikaye yüzünden kendimiz veya diğer insanlar için çekilmez hayale getirmeye başlarsak hikayeyi değiştirmeli ve tüm bunlar bir futbol holiganının, futbolun sadece bir hikaye olduğunu unutması gibidir.
Yuval Noah Harari
Yuval Noah Harari
Dindar insanlar bile dünyadaki tüm dinlerin insan icadı olduğu konusunda hemfikirdir, biri hariç: kendilerininki! 😁... Ama diyelim ki Yahudiler için Yunanlıların tanrılarının ya da Hinduların tanrılarının, insan icadı olduğunu kabul etmek çok kolaydır. Bu çok açık."Ama benim Tanrım değil."
Yuval Noah Harari
Yuval Noah Harari
Bilirsiniz, Tanrı o kadar çok insanın o kadar çok farklı şekilde yorumladığı bir kelimedir ki neredeyse anlamını yitirdi. İnsanlar onu istedikleri anlamla dolduruyorlar. Yani din, insanların ondan çıkardığı anlamdır. Ve ondan çok farklı anlamlar çıkarılıyor.
Yuval Noah Harari
Yuval Noah Harari
Kur'an'ın gerçekten ele tutulur ve kendi içinde tutarlı bir kitap olduğunu zannetmek: Bu ise, inandığı kitabı okumamaktan ve bilmemekten kaynaklanır. Zannederler ki, Kur'an iyi bir kitaptır da, inanmayanlar sadece delil eksikliğinden inanmaz. Halbuki Kur'an binlerce yıl öncesinin mentalitesini yansıtan bir kitaptır. Elle tutulur yanı yoktur. Kendileri objektif bir gözle okusalar, hatta bırakın objektif gözü, açıp okusalar, bu kitaptaki pek çok tutarsızlığı ve ilkeliyi kendileri de göreceklerdir.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Sineğin bir kanadında zehir, öbürü kanadında panzehir mi vardır?
Bu ise bir Hadise dayanır. Rivayete göre peygamber Muhammed'in çorbasına bir sinek düşmüştür, o da sineği tamamen çorbaya daldırıp sonra çıkartmıştır. Nedeni sorulduğunda ise sineğin bir kanadında zehir, diğerinde panzehir olduğunu, bu yüzden panzehiri de almak için tüm sineği çorbaya daldırdığını söylemiştir. Ateistforum'da bunun bir bilimsel gerçek olduğundan ve bir mucizeye işaret ettiğinden emin bazı Müslümanlar da gelip geçmiştir. Fakat bu iddianın geçerli bir tarafı yoktur. Sineğin bir kanadında zehir, diğerinde ise panzehir falan bulunmaz.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
615 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.