Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Astroloji İşler yolunda gidecek şironun hikayesini yaşayanların Yeterince bedeli ödendiyse yolu açıktır yürüyenlerin Güven bana dediğinde, ona güveneni yarı yolda bırakmayanların... Samimiyeti terketmemiş olanların. İşte bu kadar balık burcu bir olmanın peşinde Bir değil bin gözyaşı akıtanların kalbinde Balığın karnındaki peygamber hikayesi gibi. İncitmeyin sizi seven sarıldığınız kalpleri.
Yaşam kaygısından Yaşamayı unuturuz...
Bazen, olmuş olana ve olacak olana o kadar dikkat kesiliriz ki olmakta olan kayıp gider elimizden. Yaşam kaygısından yaşamayı unuturuz. Bir endişe ve pişmanlık denizinin ortasında, liman aramaktan bile aciz vaziyette savruluruz. O denizde, aynı iki balık gibiyizdir. Hani şu, birbiri ile karşılaşan iki balığın hikayesi var ya; biri genç, diğeri yaşlı. Yaşlı balık, genç balığa sorar: "Sence bugün su nasıl?" Genç balığın zihninde türlü dert vardır. Başka balıklara kaptırdığı yosunlara üzülmekte ve atılan ağların korkusu içinde kaçışmaktadır. Soruyu soran balığa garip garip bakar. Bu yaşlı balık galiba aklını kaçırmış diye düşünür. İstemsizce omuz silker ve sorar "Sen neden bahsediyorsun! Yemem gereken yosunlar ve kaçmam gereken ağlar var. Su dediğin şey de nedir?" Sonra yüzmeye devam eder. Yaşlı balık üzüntüyle kalakalır. Ne garip diye düşünür. "Yüzdüğü koca okyanusun içinde, suyun varlığından habersiz binlerce balık var.'
Reklam
Hikaye : Tek'Balık ve Kala'Balık
Şu karşımda duran akvaryumdaki balık. Biliyor musunuz ? O balığa kendi adımı verdim. O aynı bana benziyor. Hatta ona benziyor hikayem. Hikayem ise şöyleydi ; ' Ben sahiplenmeyi bekleyen balıktım. Birgün bir adam geldi ve beni satın aldı. Evindeki akvaryuma beni yerleştirdi. Akvaryumda benim dışımda bir balık daha vardı. Ben onu
İki ayrı aile rengarenk balıklar ile dolu bir akvaryumun başında çocuklarına balıkları gösteriyor. Bir aile kendince en güzel balığı gösteriyor. Çocukları hemen onun en güzel balık olduğunu kabul ediyor. Diğer aile çocuklarına her balığın başka bir hikâyesi olduğunu anlatıyor. Sırayla hepsini izleyip neler yaptıkları hakkında konuşuyorlar. Çocuklar her balığın çabaladığına tanık oluyorlar. Sizce hangi ailenin çocukları diğerlerinden geleceklerini çalacak?
“Sevgi öyle bir anlam taşıyor ki, kültürümüzde neredeyse anlamını kaybetti. Kotsk’da çalışan bir görevlinin ilginç bir hikayesi var. Tabağındaki balığın lezzetini çıkaran genç bir adamla karşılaşıyor. Ona ‘Balığı neden yiyorsun?” diye soruyor. Adam “Çünkü balığı seviyorum” diye cevap veriyor. – “Ooo balığı seviyorsun. İşte bu yüzden balığı öldürdün ve pişirdin. Bana balığı sevdiğini söyleme, sen kendini seviyorsun, Çünkü balık o kadar lezzetli ki, balığı sudan çıkardın ve öldürdün.” Sevgi dediğimiz çoğu şeyin adı balık sevgisi. Genç çiftler birbirlerine aşık olurlar, bunun anlamı nedir? Bu demektir ki aralarından biri diğerinin fiziksel, duygusal ihtiyaçlarını karşılayabileceğini düşündü. Erkek de, kız da, diğeri vasıtasıyla kendi ihtiyacını karşılayabileceğini düşündü. Bu diğeri için sevmek değildir. Diğer kişi kendi tatminim için bir araç olur. Çoğu sevgi balık sevgisidir. Dışa dönük bir sevgi, ben ne elde edeceğim, ne vereceğim değildir. Dessler’ın bir sözü var. “İnsanlar önemli bir hata yapar. Sevdiklerine verdiklerini sanırlar. Ancak gerçek cevap verdikçe sevdiğinizdir. Asıl önemli nokta, sana bir şey verdiğimde sendeki bana yatırım yapıyorum. Kendini sevmek doğuştan beri var olduğuna göre, herkes kendini sever. Şimdi benim bir parçam sende olduğundan, benim sevdiğim bir şey artık sendedir. Gerçek sevgi almak değil, vermektir. ”
Abraham J. Twerski
Abraham J. Twerski
Abraham Twerski.
Sevgi öyle bir anlam taşıyor ki kültürümüzde neredeyse anlamını kaybetti. Kotzky’de çalışan görevlinin ilginç bir hikayesi var. Görevli genç bir adamla karşılaşıyor, tabağındaki balığın lezzetini çıkarmakta bu genç adam. Görevli, genç adama "Bu balığı neden yiyorsun?" diye soruyor. "Çünkü balığı seviyorum." diye yanıtlıyor genç adam. "Ooo, balığı seviyorsun demek. İşte bu yüzden onu öldürdün ve pişirdin. Bana balığı sevdiğini söyleme, sen kendini seviyorsun. Çünkü balık o kadar lezzetliydi ki balığı sudan çıkardın ve öldürdün." Sevgi dediğimiz şeyin çoğu balık sevgisidir. Genç çiftler birbirlerine aşık olurlar, değil mi? Peki bunun anlamı nedir? Bu demektir ki, aralarından biri diğerinin fiziksel, duygusal ihtiyaçlarını karşılayabileceğini düşündü. Erkek de, kız da diğeri vasıtasıyla kendi ihtiyacını karşılayabileceğini düşündü. Bu diğeri için sevmek değildir. Diğer kişi kendini tatmin için bir araç olur.Çoğu sevgi balık sevgisidir. Dışa dönük bir sevgi, ben ne elde edeceğim, ne vereceğim değildir. Dessler'ın bir sözü var. İnsanlar önemli bir hata yapar, sevdiklerine verdiklerini sanırlar. Ancak cevap, "gerçek" cevap verdikçe sevdiğinizdir. Asıl önemli nokta, sana bir şey verdiğimde, sendeki bana yatırım yapmış olmamdır. Kendini sevmek doğuştan beri var olduğuna göre herkes kendini sever. Şimdi benim bir parçam sende olduğundan, benim sevdiğim bir şey artık sendedir. Gerçek sevgi almak değil, vermektir.
Reklam
ÂB-ı HAYÂT (آب حيات) İçeni ölümsüzlüğe kavuşturduğuna inanılan efsanevî su. TASAVVUF. İslâm-Türk kaynaklarında ve edebî mahsullerinde aynü’l-hayât, nehrü’l-hayât, âb-ı câvidânî, âb-ı zindegî, hayat kaynağı, hayat çeşmesi, bengi su, dirilik suyu, bazan da Hızır ve İskender’e atfen âb-ı Hızır veya âb-ı İskender vb. çeşitli isimlerle anılan bu
Sinan ve sakine / sinané kiriv
youtu.be/XlwHyT6D7PY Karacadağ'ın kara ve sert taşlarına işlenmiş kara bir yazgıdır Kirive Sinan ve Sakine'nin ağıtlara dönüşmüş hikâyesi. 1950li yıllarda Karacadağ'ın gelinlik giymiş dağlarının yanı başında yaşayan İndari aşiretinden Sinan ve Sakine'nin kaderleri, bölgenin töreleriyle başlar. Bölgede kirvelik akrabalıkla eş sayılır.
Balığın akvaryumun içindeki hayatı hoş görmemesi gibi bir şey bu, tüm şartlar olağan ama yine da ait olamama duygusu, sığamama durumu, anlatamama ve anlaşılamama hikâyesi..
DİLİMİZE YERLEŞMİŞ 10 İSTANBUL DEYİMİ 1. ÜSKÜDAR’DA SABAH OLDU Üsküdar’da deniz kıyısındaki Valide Sultan ve Mihrimah Sultan camilerinin müezzinleri, karşı tarafta yaşayan padişaha seslerini duyurabilmek ve ondan ihsan alabilmek, belki saray müezzinliğine yükselebilmek ümidiyle sabah ezanlarını mutlaka Beşiktaş’taki cami müezzinlerinden önce
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.