Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
bilinmez yollara düşen cesur bir balığın hikayesi.....
Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü?... ~Küçük Kara Balık,Samed Behrengi
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
Reklam
_İnkarcılar kızgın fırına atılmış saman gibi yanacaklar. İnananlar ise ahırdan salınmış buzağılar gibi sevinçle sıçrayacak. _Davutoğlu Süleyman’ın özdeyişleri_ _Akılsızlarara, ahmaklıklarına uygun karşılık ver. Yoksa kendilerini bilge sanırlar. _Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek? _İyilerin peşinden gidin. Hırsızın katilin
Fetih Yargıcı :(
Bu, Pamuk Prenses masalında aptal prensin zehirli elmaya aşık olması gibiydi. Kurdun kuzuya, kardan adamın güneşe, suyun ateşe, bir balığın gökyüzüne aşık olması gibiydi. Ne ben küle dönüşmüştüm ne birileri yakmaktan vazgeçmişti. Acı... sonunda hissettiğimiz buydu. İliklerimize kadar bir sarmaşık gibi dolanan bir acı hem de. Sanki... her yer karanlıktı ama çektiği acı dolunay.
Sayfa 384 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
New York gazetelerinin pazar ekleri bu olayı, Benjamin Button’ın başını bir balığın, bir yılanın ve son olarak da pirinçten yapılmış bir gövdenin kafası şeklinde gösteren hayret verici çizimlerle vurguladılar. Gazetelerde, Maryland’in Gizemli Adamı olarak ünlendi. Fakat gerçek hikâye, genelde olduğu gibi, çok az kişi tarafından öğrenildi.
İncil'de geçen ve on beşinci yüzyılın sonlarında Floransa'dw popüler olan Tobias hikâyesi, gözleri görmeyen babası tarafından, koruyucu meleği İsrafil eşliğinde borç tahsiline gönderilen bir oğlanı anlatır. Yolculukları sırasında bir balık yakalarlar. Balığın bağırsaklarının babasının gözlerini açmaya da yarayan iyileştirici gücü vardır. İsrafil hem yolcuların hem de hekimler ve eczacılar loncasının koruyucu meleğiydi..
Sayfa 50 - Domingo YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu, pamuk prenses masalında, aptal prensesin zehirli elmaya âşık olması gibiydi. Kurdun kuzuya, kardan adamın güneşe, suyun ateşe, bir balığın gökyüzüne âşık olması gibi. Ne ben küle dönüşmüştüm ne birileri yakmaktan vazgeçmişti.
Seni cehennemin yangını gibi, bir balığın denize olan ihtiyacı gibi soluksuz, yüce Tanrı dağının karları gibi kısacası ayın yıldızı sevdiği gibi seviyorum Maysa.
Efsus YayınlarıKitabı okudu
Hz. Musa ve Hz. Hızır'ın hikayesi
Musa bir gün,israil kavmine hutbe vermek için ayağa kalktı .O sırada bir kişi Hz.Musa'ya sordu; "İnsanların en bilgini kimdir?" Hz.Musa ; "Benim,"diye cevap verdi. ALLAH, o sirada Hz.Musa'yı ; "Allahaısmarladık,yani en iyi bilen Allah'tır".demediği için hitabı izzet ile uyardı. "İki denizin birleştiği yerde
"Bu, pamuk prenses masalında, aptal prensesin zehirli elmaya âşık olması gibiydi. Kurdun kuzuya, kardan adamın güneşe, suyun ateşe, bir balığın gökyüzüne âşık olması gibi. Ne ben küle dönüşmüştüm ne birileri beni yakmaktan vazgeçmişti."
Sayfa 384Kitabı okudu
Reklam
Bazı çamur zıpzıpları, zamanlarının çoğunu suyun dışında geçirirler. Normalde denizde bulunmayan böcek ve örümcekleri yerler. Devoniyen Dönem'deki atalarımızın ilk kez sudan ayrıldıklarında benzer bir şey yapmış olmaları olasıdır; çünkü böcekler ve örümcekler onlardan önce karaya çıktılar. Bir çamur zıpzıpı, vücuduyla çamur tabakaları üzerinde çırpınır ve göğüs yüzgeçlerini (kollarını) kullanarak emekleyebilir; göğüs yüzgeçlerinin kasları, balığın ağırlığına taşıyabilecek kadar gelişmiştir. Aslında çamur zıpzıplarının cinsel oynaşmaları, kısmen karada gerçekleşir ve erkek çamur zıpzıpı, bazı erkek kertenkelelerin yaptığı gibi, altın sarısı çenesini ve gırtlağını dişilere göstermek için dikelebilir. Yüzgeç iskeleti de evrilip, semender gibi bir dörtayaklınınkine benzemiştir.
Sayfa 343Kitabı okudu
"Askercik, kâğıttan dansçı bir kıza duyduğu aşkı nereye gitse yüreğinde taşıyorm uş," diye anlattı Franz. "Bütün maceralarında kız gözlerinin önünden gitmiyormıış, onu, evin çocuklarının kâğıttan kestikleri figürleri oturttukları kâğıttan sarayın bir odasında kendisine bakarken hayal ediyormuş. Kızın üzerinde ipek bir elbise,
Sayfa 108Kitabı okudu
Bu, pamuk prenses masalında, aptal prensesin zehirli elmaya âşık olması gibiydi. Kurdun kuzuya, kardan adamın güneşe, suyun ateşe, bir balığın gökyüzüne âşık olması gibi. Ne ben küle dönüşmüştüm ne birileri beni yakmaktan vazgeçmişti.
Sayfa 384 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.