Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Annemin Tanımlanması
Önce annem vardı. Ve annemin sesi, gözü, eli vardı her sözcükte. Soluklarımın saymanıydı annem. Evdi, bahçeydi, odaların toplamıydı. Ve her şeyin üstünde silinmesi olanaksız bir toz gibi çökelleşmişti.
Evin Tanımlanması
Mutfak; ihtiyar, emekli Ayşe'nin ülkesi. O ülkenin bütünlüğüne el uzattırmazdı hiç kimselere. Ayşe'nin yüzü mis kokan buruşuk bir elmaydı. Yetmişinde vardı. Ama kırlangıçtı gözleri.
Reklam
Dönüş
Geçmiş günlerin dudağında, fellek yıllar altında bir çocuk vardı. Çocuk içindeki bahçeyi atamıyordu pencereden. Bahçe, pisi-pisi otları gibi. Kuru, kılçıklı.
Bir Feyzi vardı yalnız bahçede. O da tek heceli bir çocuk.
Sayfa 43 - Kırmızı KediKitabı okudu
Vera'nın tuzlu ustalıklı pazarlıksız kaçamaksız eli açık vücudu vardı. Vera'nın vücudunu dünyaya bırakıyorum. bütün dünya kıblem oldu şimdi .ne tarafından kaysam şu dünyanın kozumu kullanmış olacağım ölümün suratına. Vera'nın sürekli akın akın saçları vardı, saçlarını fayrap ederdi. Veranın saçlarını dünyaya bırakıyorum. Vera Beni özlemeyecek, özlemlerin pususuna kapılmayacak ,.niçin kapılsın ,niçin suya düşürsün güzelliğe çevrik, sevmeye bütün süsleri ve hücrelerinin bütün donatımı ile alışık kadınlığının ışığa çıkardığı delilleri ,gün ortasındaki uğurlarını .Vera'nın güzelliğini ve uğurlarını ve delillerini bırakıyorum. Verayı biçim biçim tasarlayıp dünyaya getirmek, sevince ve siftahlara sunmak, harikulade bir çaba ve bu çabasından ve elinin uyandırdığı kadının gönlümde kamaşan ışığından ötürü tam on numara veriyorum .Tanrıya aferinlerin çığırında.
Sayfa 96 - ykyKitabı okudu
216 syf.
·
Puan vermedi
Feyyaz Kayacan-Çocuktaki Bahçe “Önce annem vardı. Ve annemin sesi, gözü, eli vardı her sözcükte. Soluklarımın saymanıydı annem. Evdi, bahçeydi, odaların toplamıydı. Ve her şeyin üstünde silinmesi olanaksız bir toz gibi çökelleşmişti.” Kursağımda kaldı. Zaten çocuk dediğin şey bir yutkunmadan ibarettir benim için. Hele ki çocuğun içindeki bahçe kara sarmaşıklarla kurumuş otlarla doldurulmuşsa..kocaman bir bahçesi olan yalının penceresinden,dışarı çıkmadan, despot,sürekli dayak yediği annesi ile, ve evdeki varlığı hayalet olan bir babayla yaşayarak hayatının çürümesini izleyen bir çocuk..o simsiyahlaştırılan hayatına renk katabilmek adına hayal dünyasını rengarenk boyayan,kendine bahçe kapısının ardında dünyalar çizen bir ressam.. Yazar Bilge Karasu’nun yakın dostu imiş. Biçem sanatı; melankolinin ve karamizahın ustalıkla işlenişi zaten dost olduklarını tasdiklemiş oldu. Hani böyle çocuksunuzdur ama hava hep bulutludur ya. Aradan güneşi görmeye çalışırsınız hani. Bu öyle bir kitap.. Çokçokçok sevdim #bitavsiyemvar
Çocuktaki Bahçe
Çocuktaki BahçeFeyyaz Kayacan · Kırmızı Kedi Yayınevi · 074 okunma
Reklam
Nesi vardı bu adamların küçümsenecek, aşağılanacak? Eksiklikleri, yetersizlikleri, bir yerden öteye varamamışlıkları yok muydu? Vardı. Kimin yok ki?
Sayfa 130Kitabı okudu
Kişinin keyfi yerine gelince topallamanın bile sonsuz uyumlu bir akışı vardı.
Sayfa 100Kitabı okudu
Önce annem vardı. Ve annemin sesi, gözü, eli vardı her sözcükte. Soluklarımın saymanıydı annem. Evdi, bahçeydi, odaların toplamıydı. Ve her şeyin üstünde silinmesi olanaksız bir toz gibi çökelleşmişti.
Annemin Tanımlanması
“Önce annem vardı. Ve annemin sesi, gözü, eli vardı her sözcükte. Soluklarımın saymanıydı annem. Evdi, bahçeydi, odaların toplamıydı. Ve her şeyin üstünde silinmesi olanaksız bir toz gibi çökelleşmişti.”
Reklam
Annem
Önce annem vardı. Ve annemin sesi, gözü, eli vardı her sözcükte. Soluklarımın saymanıydı annem. Evdi, bahçeydi, odaların toplamıydı. Ve her şeyin üstünde silinmesi olanak­sız bir toz gibi çökelleşmişti.
Hep öyle kal annem.
Önce annem vardı. Ve annemin sesi, gözü, eli vardı her sözcükte. Soluklarımın saymanıydı annem. Evdi, bahçeydi, odaların toplamıydı. Ve her şeyin üstünde silinmesi olanak­sız bir toz gibi çökelleşmişti.
Sayfa 27 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Olumlu bir dağınıklıkları vardı. Her yönden tüm yönlere varıyormuşçasına.
Sayfa 115Kitabı okudu
İçerdekiler bahçenin, evin tutsaklarıydı çünkü. Her odanın bir tutsağı vardı.
Sayfa 112Kitabı okudu
Şişenin içinde mostralık ya da turşuluk ruhlara dönmüştüm. Tıpalı çıkmazımı anlatmak için başka hiçbir söz, başka hiçbir benzetme bulamıyordum. Kişiliğim yavaş yavaş parmaklarımın arasında akıp gidiyor, eriyordu. Ama nereye doğru? Şişe sımsıkı kapalı. Ne bir çatlağı vardı ne de başımı sokacak kuytu bir kenarı.
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.