Joyce Külliyatı #5
Joyce'un gazete yazıları, kitap eleştirileri ve halkı bilinçlendirmek amacıyla yazdığı siyasi denemelerinin bir araya getirilerek kitaplaştırılmış hali. Ömrünün yaklaşık 40 yılını kapsayan bu yazılar, ona siyasete dair önemli fikir değişikliklerini, edebiyat ve tarih arasındaki ilişkiye dair düşüncelerini derinlemesine
yenilmişlerin ve halkın
birinci görevidir bahane bulmak
ne zaman
televizyonlarda protesto gösterilerini izlese
meydana çıkanları suçlayıp
polislere üzülen ya da
üzüntüsünü neşe içinde kutlayan halkın
güvencesidir ayaklanmaların yanlışlığına inanmak
kuşkusuz
benim barış esnasında bulduğum düşmanlar
banka şubelerinde hemşeri
torpili ararken
başkalarıyla unutmaya çalıştığım
on sekiz yaşımı
yani giden ve
bir daha geleceğinden emin olmadığım dönüşleri
anlayamazlar
ürküten bir haklılık yapışır üstüme
nereye döküldüğüm sorusuna gelince
kederli ve sigara yakmayı gerektiren bir konudur
bu
Beni 'bu işler böyle olmaz'larla selamlayan yüce halkı bir kenara bıraktım. Sen de bırak kılıcını gel. Konuş benimle dağları bir bir aşarken. Dalga geçelim bildiğimiz tüm ciddi konularla. Güneş bizim için bir yerde doğmaz olana dek yürüyelim yan yana. Hayat sandığından daha basit. Molalı bir yolculuk düşündeyim. Uyut beni, uyut ki uyanayım.
Yıllar önce en sevdiğim yazarlardan biri olan Azra Kohen'in: Fi, Çi, Pi serisini okurken tanışmıştım bu kitapla. Kitabın ismi, küçük bir cümlenin içinde geçiyordu. Ve bu küçük cümlenin içindeki iki kelimeden oluşan bu kitabın adını görür görmez içimde, çok büyük bir okuma isteği oluştu kitaba karşı.
O günden itibaren her yerde aradım bu
Lider Olarak İskender
İskender komutanlığında en etkili isimlerden birisi babasının generali Parmenion'dur. Savaşlarda onun tavsiyelerine kulak verirdi. Nitekim İssos ve Gaugamela savaşlarından sonra artık yaşlı generale ihtiyacı kalmamıştı. Parmenion İskender için kendi damadını öldürmüştü. Fakat İskender'e suikast olayında
Gıda tedarikinin pürüzsüz işlemesinin neticesi, yaklaşık yarım milyon sakini olan
payitahtın ve 16. yüzyıl dünyasının belki de en güçlü ordusunun iyi beslenmesiydi. istanbul'un bir tarihçinin ifadesiyle şişkin göbekli başkent" (capital-ventre), yani pek az
şey üreten ve sırf tüketen bir motor özelliğini
sürdürmesine karşın, halkı Küçük Buzul Çağı'nın başlamasından önce nadiren ciddi sıkıntılarla karşılaștı. Osmanlı orduları on
binlerce yedek askerin dişında 100.000 mevcudunu aşarken, donanmanın mevcudu bir ara 50.000'e kadar çıktı. Bununla
birlikte, Osmanlı askerleri dünyada iaşesi en iyi askerler arasında kaldı.
Toz Duman İçinde, Vatan Dediler, ve, Köylüler...
Nehir Roman türünde kaleme alınmış, Talip Apaydın'ın kendine özgü biçemi ve yöresel ağızdan da beslediği doyumsuz Türkçe'si ile elinizden bırakamayacağınız birer destan niteliğinde eserler.
Toz Duman İçinde için şöyle diyor yazar:
"Kurtuluş Savaşı hem dışardaki düşmana hem de