_Lord Byron_
_Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim!
_Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
Toplumun için derler ki....
Her kör topalın bir alıcısı vardır
Benim hiç alıçım olmadı😊
Cebi delik tipi kayık olan beni kim ne yapsın benim hiç kimse almaz bundan emin olduğum için kadın ve aşka bir isyanım yok 😊
Buna en büyük sebep toplum kapitalizmin sermeyeseni tutunmuş olduğu içindir.
Aşk denilen duygu haliyle satılığacıkarılır
Parayı basan
Karla kaplı dorukların yukarısında sınırsız bir mavilik uzanıyordu Gökyüzüne doğru. Uzayıp giden o maviliklerin derinliklerinde, evrenin sonsuzluğu ve onun sırları vardı. Tanabay, o pırıl pırıl aydınlık ve tertemiz hava karşısında; Baştan ayağa ürperdi, Duygulandı, yüreğinde bir acı duydu. Güsarıya binip geceleri evine gittiği bir bibicanı
belki de bir hayaldi, O bir düştü bu yerde
bitmeyen bir şarkıydı, bir gülüştü bu yerde
yaşarken gelmese de, gelecek kabrimize
en güzel güllerini koyacak kalbimize