Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Felsefi olarak "kim" ya da "ne" olduğumuz sorusunu cevaplamaktan oldukça uzak olsak da biyolojik olarak belki basit bir cevap verilebilirdi yakın zamana kadar. Derdik ki "öyle ya da böyle, insan; içinde kendisine ait 30 trilyon canlı hücrenin bir arada yaşadığı dev bir organizmadır" Ama son dönem bulgular bu kaçamak cevabı vermemizi de engellemektedir. Zira sinirbilim camiası ve biz sinirbilimciler yakın bir zamanda çok ilginç bir konuyla tanıştık: Mikrobiyota. Bu konuda yapılan çalışmalar, kim olduğumuz ve vücudumuzun kime ait olduğu sorularının çok daha farklı bir boyuta taşımaktadır. Tüm kitap boyunca ele almaya çalışacağımız asıl meselenin en özet halini sizinle paylaşalım o zaman. Nedir bu sinirbilim camiasını şaşkınlıkta bırakan ve beynin, insanlığın var olduğu günden beri süren saltanatına son verecek olan mikrobiyota? Baştan söyle- yelim, mesele biraz uzun. O nedenle isterseniz kendinize güzel bir çay ya da kahve koyun. Zira hikâyemize başlamak için hayatınızın en başına gitmemiz gerekiyor. Hayır, doğduğunuz günü kastetmiyorum. Daha da öncesine gideceğiz. Babanızdan gelen sperm hücresinin, annenizde yer alan yumurta ile birleştiği o garip başlangıca.
Nedir bu sinirbilim camiasını şaşkınlıkta bırakan ve beynin, insanlığın var olduğu günden beri süren saltanatına son verecek olan mikrobiyota? Baştan söyleyelim, mesele biraz uzun. O nedenle isterseniz kendinize güzel bir çay ya da kahve koyun. Zira hikâyemize başlamak için hayatınızın en başına gitmemiz gerekiyor. Hayır, doğduğunuz günü kastetmiyorum. Daha da öncesine gideceğiz. Babanızdan gelen sperm hücresinin, annenizde yer alan yumurta ile birleştiği o garip başlangıca.
Reklam
Birtakım karakterleri tanıyalım bakalım
İçten Pazarlıklılar: Sana başka, arkandan başka konuşur. Seninle ilgili olanları merak eder. Ondan daha kötü durumda olmanı umarak dinler hayatını. Test etmesi kolay. Kendin ile ilgili güzel bir şeyler uydur ve suratına bak. İlk sözlerini analiz et. “Yaa inan çok sevindim,” gibi bir riyakârlık çıkacak ağzından. Sevinmeyecek, üzülecek. Sen ondan
Plastik Problemini Nasıl Çözeceğiz? Ne Yapabiliriz? TEK KULLANIMLIK ÇATAL BIÇAĞA HAYIR DEYİN Plastik çatal bıçaklan bir iki dakika kullanıp atıyoruz. O yüzden de plastik çatal, bıçak ve pipet kullanmayarak plastik ayak izinizi küçültebilirsiniz. Çantanıza normal bir çatal koyun, pipetsiz içemiyorsanız yıkanabilen metal pipetlerden satın alın.
İşi tamamladığınızda hissedeceğiniz rahatlığı hayal edin. Her bitirişten sonra kendinize güzel bir kahve, çikolata gibi ödüller koyun.