Sosyoloji ve tarihleri üzerine:))
Bir insan aptal olduğu zaman kadın erkek farketmiyor... Sorunun cevabı kendini belli ediyor zaten! Çok çalıştım şöyle yaptım demekten çok cevaplar önemli... Aptal olan bir sürü zengin ve ahmakça çok çalışan bir sürü insan var! Cevaplar kendini belli eder! Entelektüel falan yaşıyormuş o da hikaye... Çözüm üretmeden entelektüel yaşayan insanlar da var!
Var bir umut... Bundan elli yıl sonra ülke nasıl olacak diye merak ediyorum. Bu soruyu Eco da soruyor, torununu bekleyen hayatı düşünerek Türkiye’de 600 binden fazla kişinin çiftçiliği bıraktığı yer almıştı gazetelerde. Köylerden kentlere göçün artması ve savaş vesilesiyle göç eden Suriyeliler, sosyolojik yapıda bir dönüşümü de peşinden
Reklam
Ben sana kitapların yazmadığı bilgileri de anlatırım sevgili
Ansiklopedik pespaye bilgileri boşver, onları aptal bilgisayar da biliyor. (Aptal bilgisayar cümlesi otonom şekilde bilgi bankasına bağlı bilgisayar sistemleri için kullanılan gerçek bir addır. Teknik adları bu şekildedir gerçek anlamda da, örnek banka bilgisayarları) Hayata dair, yaşama dair, tarihe dair (tarihi çok severdi meleğim) insana dair
Ders Kitapları, Bir Hayal Kırıklığı ve Calvino’nun Sarkastik Başlıkları
Hem sanat sosyolojisi, hem de sanat psikolojisi dersi alıyorum.
Taş Bina ve Diğerleri
Taş Bina ve Diğerleri
sosyoloji,
Sen "Alo" Demeden Önce
Sen "Alo" Demeden Önce
ise psikoloji için okuyorum. Vizeye yani 7 gün sonraya ikisinin de bitmiş olması gerekiyor.
Italo Calvino
Italo Calvino
nun bana, kara-mizah yer yer trajikomik hikayeleri o kadar güzel geldi ki anlatamam. Kısa hikaye formatını iyi anlamış, uzatmadan,
Taş Bina ve Diğerleri
Taş Bina ve Diğerleri
kitabında olan iç karartıcılığı ile bilek kesme isteği ve bitmek bilmeyen hikayeleri gibi olmaması muazzam bir tat. NEDEN
Aslı Erdoğan
Aslı Erdoğan
NEDEN? İçim bayıldı. Ama sosyolojik açıdan da incelenmesi için baya zengin bir kitap yazmış hakkını da vermek lazım, özellikle de MAHPUS hikayesi.
Kitap yayınlamak !
Sevgili yazar arkadaşlarım. Çoğunuz benim gibi ilk kitabını yazınca hemen yayınevi arayışına giriyor. Ucuz yollu bir yerde yayımlamak! Lütfen boşa kürek çekmeyim. Çünkü yayınevleri sadece sizin kitabınızı size satma derdindedir. Yayımlamak için sizden cuzzi de olsa bir para alırlar ve ilk 150 kitabın geliri bizim derler. Siz de o 150 kitabı satarsınız. Cebinize birşey girmez. Sonra yayınevi sizi bir daha ne arar ne sorar. Ne satıldı bilemezsiniz bile. Farklı üç yayınevinden 5 kitap yayımladım. Hep aynı hikâye aynı sonuç. İnanın yazar okurdan daha çok. Bir kıyamet alameti de 'kalem çoğalır' dır. Yazarlığı bir hobi olarak yapın ve e-kitaba yönelin. Kitap basmak için masraf etmeyin. İlla da basacaksınız matbaa bulun. Kendi imkanlarınızla basın ve imza gününde satın. Masrafınız elbette çıkar. Sömüren bir düzen var. Lütfen emeğinizi heba etmeyin. Ayrıca yetkin yazar neredeyse yok. Eskiden bazı konularda iyice gelişmiş kişiler yazar olurdu. İyi bir felsefe, iyi bir sosyoloji ve psikoloji gözlemi lazım. Bir de bir davanız olmalı. Sanat, olmayana özlemdir, Ali Şeriati...
Ahlak üzerine
Ahlak ve adalete dair yargı ve tutumlarımızın sürü halinde yaşayan bir canlı olmamızla, kişisel olarak ise anne babamızın bizim üzerimizdeki projeksiyonları, bizim bu projeksiyonlara yanıtımız, annemizin bebekken duygusal olarak bizi ne ölçüde aynalayabildiğiyle ilgili olduğu çok açık. Bunun hangi tarihte, nasıl bir mülkiyet rejimi içinde, nasıl
Reklam
Geri14
48 öğeden 41 ile 48 arasındakiler gösteriliyor.