Artık yüzün
Yaşlı bir adamın yaşlanmaya başlamış yüzü,
Uzun süredir yolcuların inmediği
Bir hanı andırıyor gözlerin.
Kanlı,akıtan bir sevgiyle örtmüştük yeraltını,
Durgun bir sevgiyle açacağız gökyüzünü,
Senin yüzün
Durgun bir sevginin yıktığı gökyüzü.
"Çünkü kümelenmiş köpeklerde kokladığı ve kendi tükürüğünde tattığı şeyi tanımıştı şimdi, tanımıştı korkuyu, bir çocuğun, bir gencin, kendine miras kalacak olan, ama henüz eline geçmiş bir miras durumuna gelmeyen aşkın ve tutkunun ve yaşantının varoluşunu, birçok erkekleri sevmiş ve birçok erkeklerce sevilmiş olan bir kadının yanına ya da hatta, belki sadece yatak odasına bir rastlantı sonucunda girmekle tanıdığı gibi"
Sen, yaşamanın iyiliksever soyguncusu, demişti ya biri bana, "soyguncunun yüzü" ilk çizgilerini böyle aldı.
Artık yüzün
Yaşlı bir adamın yaşlanmaya başlamış yüzü
Uzun süredir yolcuların inmediği
Bir hanı andırıyor gözlerin
Senin yüzün
Durgun bir sevginin yıktığı gökyüzü
Senin zincire vurulmuş yüzün
Durgun bir sevginin yaktığı gökyüzü