Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
CİNAYET*
Gözbebeklerinde bir tutam yapıştı kaldı Gökyüzünde eyleşen bir buluttan Payı kalmadı uzun gecelerde Şaraptan, kadından ve umuttan Kam yayıldı çimenlere Birazı fasulyeden birazı nohuttan
kargo
Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. Lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok burada dursun. Şuraya bir cümle koydum. Bırak, acımızı birileri duysun. Hem zaten şiir niye var? Dünyanın acısını başkaları da duysun! Acı mıhlanıp bir kalpte durmasın. Ortada dursun. Olur ya biri eline alır okşar, biri
Reklam
Abartılı hareketlerle aşırı ciddiyet, fazla demode ve bariz artık. Yanmış harabelerin bir köşesinde yeşeren bir tutam çimen için, güzel şiir okuyabilen bir şair yok mu hiç?
En azından üç dil bileceksin En azından üç dilde Canımın içi demesini Kırmızı gülün alı var demesini Nerden ince ise ordan kopsun demesini Atın ölümü arpadan olsun demesini Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini İnsanın insanı sömürmesi Rezilliğin dik alası demesini Ne demesi be Gümbür gümbür gümbür demesini becereceksin
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Ya'aburnee
Nedir aciz? Nedir Tebrizi? Gönlü ile girene Mevlana ? Güzel eder muhabbete salmış bülbülü, nakşeder sümbülü, hidayet eder ümmeti. Sevgiliye dünya bir celse, hidayete erene terse, ahlak güzele gelse, mumda erimiş ruhlara erse... Hasret kula gelmiş ruhta öter bülbüle ermiş. Rab, gönlü güzele düşmüş. Huzur sana olmak, kula kusur. Bedenlerimiz asılı dünyana, ruh kalmış ziyana... Doyumsuz nefislerimize bir tutam müşkül, Hakk'a kavuşmak ister sümbül, deryanda buluşmak kapında bekler huzur... Yutkunmak ister canlarımız eşik ettiğin kapında birer birer ağlamak, huzura varmak günahlarımızda affında yanmak. Biziz aciz bir toprakta yeşeren sadakan. Gözlerimiz akan suların, sabrın bir lütfun. Sevmek dediğimiz kula rahmet, uyku dediğimiz ruha gıybet, nimet senden bereket. Topraktan bize güller yanmaktan korkan kullarına, sevmek ile imtihan kalbe konmuş bülbüle ziyan. Hasret çeker ruha korkar bu can. Kula şefkat, kullarına rahmet diler; aman huzurunda temiz kalmış gönlümüze bir yuva bekler bu can.
Bir tutam gözlerinin kahveliği miydi ihtiyacım olan Yoksa bir yudum ab-ı aşk mıydı gözlerime dolan Ya da neydi onun adı içimde kelebek misali uçuşan Evet evet selin ilk damlasıydı,hiç keşfedilmemiş bir hissi dolduran terazinin kefesindeki 21 gram.
Reklam
BİR TUTAM PAPATYA Uzatmalı bir yenilginin süngüsünü terk ediyorum Geriye ellerim kalıyor dünyayı kavrayan ellerim Ben sımsıkı tuttukça papatyaları Çokça anlam karmaşası yaşıyor dünya İnsan gerçek, çok gerçek hem de kendine karşı Aynaya bak denince uzak görünüyor bütün siyahlar Karmaşık bir söz bırakıyorum dudağımın kıyısından Hissederek terk ediyorum bir ağacın gölgesini Bunu çok lüks saymaya değmez dünya Bu kadar gün geçti rüzgârını içinde taşıyan Hiçbir iz kalmamış bende hayat demişim sadece Siyah demişken siyah oluyor gökyüzü Bu kadar bulut nereye gidiyor Ellerim kalıyor geriye yağmur kokan ellerim
Sayfa 18 - Şule yayınları
Buraya tabiatı koydum. Ağaçları, suyu, ovayı, dağı. Onlar bizim kardeşimiz, çok canın sıkılırsa arada onlarla konuşursun. Buraya, küçük mutlu güneşler koydum. Günlerimiz karanlık ve çok soğuyor bazı akşamlar, ısınırsın. Buraya, bir inanç bir inat koydum. Tut ki unuttun, tekrar bak, o inat neyse, sen osun. Buraya yolun yokuşunu koydum. Bildiğim için yokuşu. Zorlanırsa nefesin, unutma, ciğer kendini en çabuk onaran organ, valla bak, aklında bulunsun. Buraya umutlu günler koydum. Şimdilik uzak gibi görünüyor, ama kim bilir, birazdan uzanıp dokunursun. Buraya bir ayna koydum arada önüne geç bak; sen şahane bir okursun. Mesai saatlerinde çaktırmadan şiir okursun. N'olcak ki, bırak patronlar seni kovsun! Burada bir tutam sabır var. Kendiminkinden kopardım bir parça, (bende çok boldur) lazım oldukça ya sabır ya sabır, dokunursun. Burada güzel çaylar var. Bu aralar senin için çok önemli. Bitki çayları, kış çayları, şuruplar, kompostolar. Demlersin, maksat midene dostluk olsun.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.