Henüz vakit varken, gülüm,
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
şu Mayıs gecesi rıhtımda, depolarda
kırmızı varillere oturmalıyız.
Karşıda karanlığa giren kanal.
Bir şat geçiyor,
selamlıyalım gülüm,
geçen sarı kamaralı şatı selamlıyalım.
Belçika'ya mı yolu, Hollanda'ya mı?
Kamaranın kapısında ak önlüklü bir kadın
tatlı tatlı gülümsüyor.
Henüz vakit varken, gülüm,
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm...
Parisliler, Parisliler,
Paris yanıp yıkılmasın...
Bahar da gecikebilir unutmayalım
Böyle okuduk hayatın kitaplarından
Hele vakit erişsin sevda dal versin
Uzanacağız bir sabah çiçekli bir ağaca...
AHMET TELLİ
Kaf Sûresi/50~3.Âyet
ءَاِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَابًاۚ ذٰلِكَ رَجْعٌ بَع۪يدٌ
Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi (tekrar) dirileceğiz? bu dönüş çok uzaktır."
•Yorulanın işi kolay; kendine biraz vakit ayırır, dinlenir.
Ya kendinden yorulan neylesin?
Beden yorgunluğunu iyi bir uyku alıveriyor da, Gönül yorgunu, uyurken de yorgun…
🍃🍃
//Serdar Tuncer//