Unutmamak gerekir ki, bir kimse kendini nasıl gösterirse göstersin,onun gönül testisinde ne varsa, dışarıya dökülecek olan da odur. Çünkü nice aşk ve muhabbet ateşiyle dolu olduğundan bahsedilen testiler vardr ki, neticede gaflet suları akıtmışlardır. Kezâ nice ab-ı hayattan bahsedenler, ondan bir yudum bile içememiş, içirememişlerdir. Buna mukâbil nice mahviyet içinde gizlenip de dışardan boş bir testi zannedilen has kullar, gönüllerindeki bir katrenin içinde dipsiz ve sâhilsiz bir umman olmuşlar, Allah onları yanıp susamış olan aşıklara bir kevser suyu gibi ikram etmiştir.
Bir çay ver yâr !
Îçinde sevgin, ellerinin lezeti olsun
Bir tutam hasret bolca muhabbet
Biraz bu dünyâ, ummanca ahiret
Buram buram aşk yudum yudum
Sen ve ben, bol bol biz olsun yâr
avarenin tekiydim ben
evvelce hayat gayemi bilmez idim
hayatı anlamlandırmak için çabalardım
o sıraydı senin ile tanışmam
ne iyi oldu da karşıma çıkmıştın
şimdi kulelide sahil boyu
almışız kahvemizi / muhabbet koyu
vaktiyle abdülhamidi devirenlerin okuduğu
sevgililerin el ele deniz kokusu aldığı
her yerinde bir hikayesi olan bu yerde
gönlümde
Kuru Kız ile Ushuaia'da tanıştık. Samimi bir insan gibi geldi bana oturduk kahve içtik. Sohbet o kadar koyulaştı ki bana hayatını anlatmaya başladı...
Dünya bir şaka olmalı diye başladı sözüne. Neden dedim. İlk başta sustu, kahvesinden bir yudum aldı ve devam etti. Kuru Kız'ın karşısına hayat herhangi bir fırsat çıkarmamış, sürekli
Bir el mehtabı ayırdı; o el Nurun pınarından aktı
Bir avuç kum düşmana sed, sen meded Ya Muhammed (s.a.v)!
Kuru hurmadan, bir yudum sütten bülbülü coşturan tekbirinden
Rızana aczle muhabbet, ne edeb ki ebediyet, ne gerek ki kibre bu sefalet.
Sahabedir mübarek; her kelimesi zikirli bir halet
Allah hu Ekber Kebira Velhamdülillahi Kesira ve SubhanAllahi Bukratevve Esila, sema kapısını açtı.
Damla damla dua; Azamette aziz olan kula!
Ey Habib! gönlüme her an Tabib, ben şefaatine talip.
-Ahsen