Evet, sabâh olacaktır, sabâh olur, geceler,
tulû-i haşre kadar sürmez; âkıbet bu semâ,
bu maî gök size bir gün acır; melûl olma.
hayâta neş’e güneştir, melal içinde beşer,
çürür bizim gibi... Siz, ey fezâ-yı ferdânın
küçük güneşleri, artık birer birer uyanın!
Ufukların ebedî iştiyâkı var nûra.
Tenevvür... Asrımızın işte rûh-ı âmaâli;
silin bulutları, silkin zılâl-i ehvâli;
ziyâ içinde koşun bir halâs-ı meşkûra.