Eski filmlerde gördüğümüz katı mürebbiyeler çocuğun ruh halini nasıl etkiler? İşte Ayşe Şasa bunun örneği. Ailesi hayattayken yetim-öksüz hayatı yaşayan bir çocuk, ruhundaki fırtınalarla savaşan bir genç, okuyan-yazan-çabalayan bir kadın... Biyografilerin sıkıcı dilinden uzak, akıcı anlatımıyla sizi alıp götüren bir kitap. Hem Ayşe Şasa kimmiş öğreniyorsunuz hem de kendinizi.
Bu kitabı okurken, o dönemde Üsküdar’ın kendine has manevi atmosferinde bulunmayı çok istedim. Dostluğun, diğerkamlığın, komşuluğun ne demek olduğunu çok güzel anlatıyor. Ülkemiz için onca şey yapmış Ahmet Yüksel Özemre’yi bu kadar geç tanımama üzüldüm. Bir attar dükkanında güzel adamların naif sohbetine katılamamış
gençliğe de üzüldüm.
Tarık Tufan deyince aklıma; “konfeksiyoncu kızlar, şehrin bilinmedik arka sokakları, sevip de kavuşamayan gençler, fabrikalarda üç kuruşa çalışmak zorunda olan çilekeş kadınlar, şizofrenler,gecekondularda alınan antidepresanlar, büyük hayallerini yaşadığı mahalleye sığdıramayan üniversite öğrencileri, kahvehane köşelerinde hayata tutunmaya çalışan dertli babalar....” geliyor. Bütün kitapları neredeyse bu konular etrafında dönüyor ama ben en çok bunu sevmiştim ️