Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünya Kadınlar Günü
Bu 8 Mart için ben başka bir plan yaptım. Topluluklara söylenemeyecek, belki de zaten hiç söylenemeyecek bir şeyden söz etmeyi çekti canım. Yazarak ölen, yazıya ölen kadınlardan; ölmeye yazan. Kimsenin “tanımadığı” o azınlıktan… Diyelim ki,
Tezer Özlü
Tezer Özlü
’den, diyelim ki
Sylvia Plath
Sylvia Plath
’dan, diyelim ki
Sevim Burak
Sevim Burak
’tan, birkaç çekince koyarak
Nilgün Marmara
Nilgün Marmara
’dan… Diyelim ki, kanayan kadın yazısından, dilinden, dilsizliğinden… Bunları anmak istiyor benim canım bu sefer. Kocaman cümlelerin kurulduğu Dünya Kadınlar Günü’nde, kenarda durup, uzun uzun cümleler kurarak, susarak, derinleşerek, sorarak, emin olmayarak, kararlı olmayarak, yani bütün diğer kocaman cümlelerin tavırlarını takınmayarak bu kadınlar üzerine konuşasım var. Bu bir törendir, ölmeye yazan kadınları anma törenidir! 8 Mart Dünya Kadınlar Günü bu sefer de böyle kutlu olsun!
Ece Temelkuran
Gelecekte feminist hareket, herkesin yaşamı için büyük önem taşıyacak olan feminist eğitim üzerine daha fazla düşünmelidir. Feminist kadınların yüksek gelir seviyelerine, mücadelede müttefikimiz olan varlıklı erkeklerin katkılarını kabul eden veya birikim sahibi olan kadınların varlığına rağmen kız ve erkek çocuklar için, kadın ve erkekler için feminist ilkelerle kurulmuş bir okulumuz yok. Herkese feminizmi öğretebileceğimiz geniş tabanlı bir eğitim hareketi yaratamamakla, insanların feminizme dair bir şeyler öğrendikleri ilk yerin ana akım ataerkil kitle medyası olmasına izin veriyoruz ve medyadan öğrendiklerinin çoğu olumsuz şeyler oluyor. Feminist düşünce ve teoriyi herkese öğretmek, akademik düzeyin hatta yazı düzeyinin ötesine geçmemiz gerektiği anlamına geliyor. Halk kitlelerinin büyük bölümü, feminist kitapların çoğunu okumak için gereken becerilere sahip değil. Kasetlere okunan kitaplar, şarkılar, radyo ve televizyon, bunların hepsi feminist bilinci paylaşmanın yolları. Elbette feminist bir televizyon kanalına da ihtiyacımız var, fakat tabii ki bunun kadınlar için düzenlenen kanaldan farklı olması gerekiyor.* Feminist televizyon kanalı kurmak için yeterli sermayeyi bir araya getirirsek, feminist düşünceyi tüm dünyaya duyurabiliriz. Kendi kanalımıza sahip olamıyorsak şayet, parasını ödeyelim ve var olan kanallardan belli bir zaman dilimini kendimize ayırtalım. Senelerce hiçbirisi cinsiyetçilik karşıtı olmayan erkekler tarafından çıkarılan Mö dergisi şu anda sahibi feminist ilkelere sonuna kadar bağlı olan kadınlara ait. Bu, doğru yönde atılmış bir adımdır.
bgst yayınları
Reklam
Birikim Dergisi Üzerine
"... Marx’ın komünizm tasviri kapitalizmin sistematik eleştirisi üzerine kurulmuştur. Onu kendisinden önceki ütopik sosyalistlerden ayıran şey tam olarak budur. Birikim çevresinin sosyalizm tasvirinin Marx’tan ziyade ütopik sosyalistlere yakınsamasının nedeni de belki burada aranabilir. Birikim kendi sosyalizm anlayışını kapitalizm eleştirisi üzerine değil, Marksizm eleştirisi üzerine kurmuştur. ... ... Marksizm’den uzaklaştıkça liberalizmin etki alanına giren Birikim Dergisi’nin özgürlükçü sosyalizm tanımlamasının Marksizm’le olduğu kadar, Sosyalizmle de ilişkisi sorunludur. Öyle ki, tarif ettikleri şey, “özgürlükçü sosyalizm” yerine “özgürlükçü kapitalizm” olarak adlandırılsa hiçbir anlam kaybı ve daralması yaşamayacaktır. ..." ayrintidergi.com.tr/iyi-niyetli-sos...
BİR KURGU, KURMACA MESELESİ
Kurmaca, bizi büyüleyip başka bir hayatın içine çeker Elindeki malzeme, kurgu Kurgu, bir düzenleme işi Kurgu, öykünün asli unsurudur.
Sayfa 109 - Kurmacayı Kurmak/ Mehmet KahramanKitabı okudu
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Sizden Önce Geçtim” / Mustafa Güçlü ile Röportaj
“Şiir insanı varoluşsal düzlemde bireysel ve toplumsal bütünselliği içinde yakalayarak ele almalıdır. Kuru bir ideolojik söylem şiire bir şey kazandırmaz, bütüncül bir yaklaşımla şiirini kuruyorsan yeni insanın estetiğinin oluşumuna bir katkı sunuyorsun demektir.” Mustafa Güçlü, beşinci şiir kitabını Sizden Önce Geçtim adıyla yayımladı. Bir
Sizden Önce Geçtim
Sizden Önce GeçtimMustafa Güçlü · İzan Yayıncılık · 20204 okunma
Haziranda Ölmek Zor....
youtu.be/xBp4URkG9do Hasret Gültekin’in Yorumuyla 33 Kurşun Dewrimci Şairler ölümsüzdür... Haziran Gülleri, 1. Orhan Kemal – 2 Haziran 1970 Hasan Hüseyin Korkmazgil’in 13 yıl yüreğinde taşıdıktan sonra yazdığı şiirin adıdır: “Haziran’da Ölmek Zor”. Nazım Hikmet’in ölümüyle oluşmaya başlayan dizeler, başka bir dostunun, Orhan Kemal’in
Reklam
“BAĞLANTISIZ ÜÇÜNCÜ DÜNYA”DAN “ÇEVRE ÜLKELERİ”NE
Faruk SÖNMEZOĞLU Okuma: 19 dakika Uluslararası İlişkiler literatüründe gelişmiş Kuzey Amerika, Avrupa ve bazı Uzakdoğu ülkeleri dışında kalan ülkeleri bir bütün olarak görme alışkanlığı vardır. Ve yine bunlara (eski bir alışkanlık ile) “Üçüncü Dünya Ülkeleri” denilmektedir. Fakat günümüzde bu ifade sadece bir kolay çağırma aracıdır. İki
27 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.