Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şualar
"Onu tanıyan ve itaat eden, zindanda dahi olsa bahtiyardır. Onu unutan, saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır." (Şualar, On Birinci Şua, Altıncı Mes'ele)
"Biz ancak Allah’ı ve rızasını istiyoruz." (Şualar, On Birinci Şuâ, Onuncu Mes'ele)
Reklam
"Bir Müslümanın imanı o kadar kuvvetli ve sarsılmaz hadsiz hüccetlere dayanıyor ki, inkârda hiçbir özür kalmıyor, âdeta akıl kabulde mecbur oluyor." (Şualar, On Birinci Şuâ, Dokuzuncu Mesele)
“Kadere iman eden gamlardan kurtulur.” (Şuâlar, On Birinci Şuâ, On Birinci Mes’ele) | Bediüzzaman Said Nursi
Hattâ kesilmek için yatırılan bir hayvan, birşey hissetmez. Yalnız bıçak kestiği vakit hissetmek ister; fakat, o his dahi gider, o elemden de kurtulur. Demek en büyük bir rahmet, bir şefkat-i İlâhiye, gaybı bildirmemektedir ve başa gelen şeyleri setretmektedir. Hususan mâsum hayvanlar hakkında daha mükemmeldir." -On Birinci Şua Üçüncü Mes'ele
~Tevhid ve vahdette cemal-i İlahî ve kemal-i Rabbanî tezahür eder.~
Şirk öyle bir cürümdür ki her bir mahlukun hakkına ve şerefine ve haysiyetine bir tecavüzdür. Ancak onu cehennem temizler. {İkinci Şua,Birinci Makam 1.meyvesi.}
Reklam
Bir İnsan Hidayete Nasıl Erer?
Allah,iman ve hidayet nurunu,kulun cüzi iradesine şart yaptığı için,iman ve hidayet ancak insanın iradesi ile celp olur.Yani kul,iradesi ile iman ve hidayet talep etmedikçe,Allah iman ve hidayet nurunu göndermiyor. [Bediüzzaman-Şualar,İkinci Şua,Birinci Meyve]
“İman hakikatı öyle bir çekirdektir ki, eğer tecessüm etse, bir cennet-i hususiye ondan çıkar; o çekirdeğin şecere-i tûbâsı olur.” On Birinci Şuâ
On Birinci Şuâ
... Onu tanıyan ve itaat eden zindanda dahi olsa bahtiyardır. Onu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır.
Reklam
Hiçlik ve herkeslik...
Moğol cellatlarının neden kafalarına sadece gözlerini açıkta bırakan simsiyah başlıklar geçirdiklerini biliyorum. İnsanlar öldürmek için maske takıyorlar. Öldürmek ve bir başkası olmak için.. Daha doğrusu hiç kimse olmak ya da herkes olabilmek için! Hiçlik ve herkeslik... Maske insana kim olduğunu unutturuyor. Kimlik ortadan kalkınca da şiddetin ve bedenin özürlülüğü başlıyor! Celari vult sua furta Venus. * Venüs, kaçamaklarının gizli kalmasını ister.
Sayfa 353 - Epsilon Yayınları
Şualar > On Birinci Şuâ > Sekizinci Mes'elenin bir Hülâsası
İşte madem mahiyet-i insaniyenin bir hizmetkârı olan kuvve-i hayaliyeyi bu dünya lezzetleri tatmin etmiyor. Elbette gayet câmi' mahiyet-i insaniye, ebediyetle fıtraten alâkadardır. İşte bu hadsiz arzu ve emellere bağlı olduğu halde, sermayesi bir cüz'î cüz-ü ihtiyarî ve fakr-ı mutlak bir insana, âhirete iman ne derece kuvvetli ve kâfi ve vâfi bir hazine, bir medar-ı saadet ve lezzet, bir medar-ı istimdad, bir merci' ve dünyanın hadsiz gamlarına karşı bir medar-ı teselli olduğu öyle bir meyve ve faidedir ki; onu kazanmak yolunda dünya hayatını feda etse, yine ucuzdur.
Sayfa 295
Evet, nasıl Güneş kayıdsız nuru, maddesiz aksi vasıtasıyla sana, senin göz bebeğinden daha yakın olduğu halde; sen mukayyed olduğun için ondan gayet uzaksın. Ona yanaşmak için, çok kayıdlardan tecerrüd etmek, çok meratib-i külliyeden geçmek lâzım gelir. Âdeta manen yer kadar büyüyüp, Kamer kadar yükselip, sonra doğrudan doğruya Güneşin mertebe-i asliyesine bir derece yanaşabilir ve perdesiz görüşebilirsin. Öyle de: Celil-i Zülcemal, Cemil-i Zülkemal sana gayet yakındır, sen ondan gayet uzaksın. On Altıncı Söz Birinci Şua Tılsımlar
162 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.