Kul herhangi bir davranışta bulunurken, önemli bir işe teşebbüs ederken önce eûzü çekerek muhtemel olumsuz etkileri defetmekte
sonra da besmeleyi okuyarak “kendinin tek başına yeterli olmadığını, başarı ve gücün ancak Allah’tan gelebileceğini, Allah’ın yeryüzünde halife kıldığı bir varlık olarak O’nun mülkünde, O’nun adına tasarrufta bulunduğunu, asıl mâlik ve hâkim olan Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa emanete hıyanet etmiş olacağını...” peşinen kabul etmekte ve bundan güç almaktadır.
Şam fethedilmiş, Yavuz Sultan Selim, cuma namazını kılmak için Şam'ın en büyük camisine gitmişti.
Sünnet kılındıktan sonra imam hutbeye çıktı. Tarihî bir gün daha yaşanıyordu. İlk defa bugün, bu hutbede Sultan Selim'in adı okunacaktı...
İmam sesini yükseltti: "Cihan sultanı, mukaddes yerlerin hâkimi, Sultan Selim Han..."
Bitirmesine kalmadan Yavuz Selim'in sesi duyuldu:
"Hayır! Biz mukaddes yerlerin hâkimi (sahibi) değil, hadimiyiz (hizmetkârı). Hutbe böylece değiştirilsin."
Ve imam, hutbeyi öylece değiştirip okudu: "Hadimü'l-Harameyn eşşerefeyn Sultan Selim Han bin Bayezid Han..."
Sayfa 149 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okuyor
Çok sade giyinirdi. O kadar ki, onu herhangi bir saraylıdan ayırmak mümkün olmazdı. Birgün bunun sebebini sormuşlar ve Yavuz’dan şu harika cevabı almışlar.
“Vezirlerin ve beylerin süslü elbiseler giymesi, padişahlarına saygıdan ileri gelir. Biz kime şirin görünmek için süslü giyinelim? Bizim padişahımız (Allah) vücudun dışına değil, içindeki cevhere (imana) bakar”
Bir gün Yavuz Selim’e oğlu Süleyman, çok süslü elbiseler olduğu halde huzuruna getirilmişti. Yavuz hemen çocuk yaşta bulunan Süleyman’ı şöyle bir süzdükten sonra;
“Bu ne hal Süleyman?” dedi. “Anana giyecek bir şey bırakmamışsın!”
Böylece süslenmenin kadınlara mahsus olduğunu belirtmek istedi...
Sayfa 155 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okuyor
Basitçe açıklayacağım.
Filistin 1900'lü yıllarda Hıristiyan, Yahudi ve Müslümanların ortak yaşadığı bir alandı.
Hıristiyanlar ve Yahudiler oldukça azınlıktı.
Nazi zulmünden kaçan Yahudiler, 1947'de Filistin'de yaşayan akrabalarının yanına gitti.
Bir yıl sonra sokak savaşları, eylemler olmaya başladı.
İsrail işgalci Yahudileri