Babası kızının üniversite mezuniyeti için ona bir araba satın alır. Ve kızına müjdeyi verir: Artık bir mezunsun, tebrikler. Sana bir hediye aldım ancak arabayı tamamen sana vermeden önce birkaç şey yapmanı istiyorum: Lütfen onu bir araba galerisine götür ve satmaya çalış. Ne kadar verdiklerini gel bana söyle... Kız gidip geri geldiğinde babasına der ki: Onu galeriye götürdüm, fakat çok eski bir araba olduğunu ve on bin dolardan daha fazla etmeyeceğini söylediler. Babası başını sallar ve devam eder: Anladım. Şimdi arabanı al ve rehin dükkânına (tefeci) götür. Aynı şeyi onlara da sor. Kız bunu da yapar. Geri geldiğinde babasına der ki: Onu tefeciye götürdüm, fakat hem çok eski bir araba olduğunu, hem üzerinde yapılması gereken çok iş olduğunu söylediler ve bin dolardan daha fazla vermediler. Babası başını sallar ve devam eder: Bu da tamam. Şimdi son istek: Arabanı içinde uzmanların olduğu bir araba kulübüne götür ve değerini onlara da sor. Kız heyecanla geri gelir: Baba, kulüptekiler çok etkilendi. Çünkü hem antika hem de çok iyi durumda olan bir arabaymış. Bir adam tam yüz bin dolar teklif etti! Babası gülümser ve ona şunları söyler: Bu önemli bir yaşam dersi kızım: 📍 Eğer doğru yerde, doğru insanlar arasında değilsen; senin değerini fark etmeyebilirler. Böyle bir durumla karşılaştığında öz değerini sorgulama ve olaylar nedeniyle güvensizlik hissetme. 📍 Bazen sadece yanlış yerdeyizdir ve yerimizi, ortamımızı değiştirmemiz yeterlidir.
Altın Beyinli Adam
Mektubunuzu okurken, madam, vicdan azabı duyar gibi oldum. Hikâyelerimin hep böyle kasvetli şeyler olmasından ötürü kendi kendime içerledim. Ve bugün size neşeli, hem de çılgınca neşeli bir masal anlatmayı aklıma koydum. Öyle ya canım, ne diye kederli olacakmışım! Paris'in sislerinden bin fersah uzakta, misket şarabıyla dümbelekler
Reklam
"HİÇ" EDİLMİŞ ÖYKÜ
Yirmi yaşındaydı. Kaderin kendi emek ve gayretine terk ve teslim ettiği annesiyle kız kardeşinin geçimini sağlamak için, birbirlerinden önce amaçlarına ulaşmak hırsıyla birbirlerini çiğneyerek menfaat dünyasında başarıya hücum eden insan akıntılarına girmiş, insan ihtiraslarının sığındığı  karanlık köşelere kadar sokulmuştu. Her akşam evine
Hz Rümeysa gibi eş nasip etsin..
Yunus Emre diyor ki: "Bu dünyada aşksız bir tek kişi bile yoktur. Herkesin bir nesneye sevgisi vardır. Allah'ın yarattığ bu dünyada yüz bin türlü sevgi vardır, sana hangisi layıksa onu seç! Allah'ın yarattığı yüz bin sevgi var; sen bunlardan kendine layık olanı seç. Fakat bu yüz bin sevgiyi iki başlıkta değerlendirmek gere kir:
Varlık Ergen ile Röportaj (Bilimkurgu Kulübü)
bilimkurgukulubu.com adresinde yayımlandı. **Öncelikle bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.** Rica ederim, Bilimkurgu Kulübü ile röportaj yapmaktan onur duyarım. **İlk olarak sizi okur yönünüzle tanımak isteriz. Kitaplarla nasıl tanıştınız?** Henüz çok küçükken tanıştım. İlkokul yıllarımda çocuk hikâyeleri
305 öğeden 361 ile 305 arasındakiler gösteriliyor.