Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif

“...her şey Allah’ın kudreti ile olur ve O’nun güç ve kudretinden başka hiçbir güç ve kudret yoktur.”
Reklam
‪“Ve şimdi kalbim, her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu fısıldıyor bana. Ben de onu dinliyorum.” ‬
Gençliğin gözünde film, müzik, kitap, televizyon sadece eğlence Amazon’a yönelikti artık. Her şeyde bir eğlence arıyorlardı. ... “Yeni dünyada eğlence, kültürün yerini alıyor.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanların kendi milletini veya kendi inancını diğerlerinden daha üstün görmesi, ne korkunç olaylara, ne büyük acılara neden oluyordu bu dünyada.
Gözlerimi yumdum. Babaannemin sözleri geldi aklıma: “Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kimininki aydınlıktır. Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama! Kendini koru kızım, insanlara karşı kendini koru!”
Reklam
Hava kötü dediğimde sadece havadan söz etmediğimi anlamak bu kadar zor mu? İlle de, bu hayattan bıktım, türünden sözler mi etmeliyim? ... Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz, sarıl bana dedikten sonra, sarılmanın ne anlamı kalır! Olmayacak duaya amin deme duygusunu yaşıyorum sürekli.
Boşnaklar kahve aşığı olarak bilinirler. Eh kuşatma altındaydık eskisi gibi kahve yoktu. Olan kahvelerin satış fiyatı da neredeyse bir araba fiyatındaydı. İşte bu yüzden yeni bir yöntemle, kızartılmış arpadan kahve yapılıyordu. Ne rengi ne de tadı kahveye benziyordu, ama yaşadığımız da hayata benzemiyordu zaten.
Biz bağırdıkça dünya bizden vazgeçiyordu sanki. Farkındaydık, terk edilmiştik. Şehir tamamen kuşatılmıştı. Karşı tarafın askerleri etrafımızı öyle bir sarmışlardı ki, ne biz bir yere çıkabiliyorduk ne de sesimiz...
Öyle bir hayat yaşıyorduk ki, sadece kendimize emanettik. Sanki dünyada bizden başka kimse yoktu. Olsaydı birileri bizi kurtarmaya gelirdi. Ne yazık ki kendi başımıza bırakılmıştık, bunu kabullenip yaşamaya devam ediyorduk.
Baksana kitapta anlattığına insanların ne dediklerine ve ne diyeceklerine aldırmaman gerektiğini söylüyor zaten. Onlar kınayacak diye sen yaptığın şeyden eminsen eğer ve rahatsa vicdanın neden vazgeçeceksin. Onlar zaten ayıplarlar demeye çalışıyor kitap.
Reklam
Kalp; konuşmaya, sual etmeye, tefekkür etmeye başladığı anda akıl ona tabi olurdu ve sesim çıkmazdı benim.
Zira insan hiddetlendiği vakit korumasız kalır ve ben kolayca saldırırım ona.
Zaten benim saldıracağım şeylerin çoğuna sahipti o. Malı mülkü vardı, şöhreti makamı vardı. Benim tek yapmam gereken ona bunları sevdirmek ve hoş göstermekti gözüne.
İslam’ın en büyük düşmanı, hangi renk ve şekilde, hangi biçim ve surette olursa olsun uyuşukluk ve tembelliktir.
Günümüz dünyasında tüm insani anlamların yerini tüketimci anlayış biçimleri almıştır.
194 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.