Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif

Ölümün bizi nerede beklediği belli değil, iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim.
Reklam
Ama nasıl şükrediyorum Tanrı’ya, varımı yoğumu bana aracısız vermiş, beni yalnız kendine borçlu kılmış olduğu için! Nasıl yalvarıyorum ona gece gündüz beni hiçbir zaman kimseye karşı ağır bir minnet altına sokmasın diye! Ne mutlu bir özgürlükle bunca zaman yaşadım: Onunla bitsin ömrüm!
Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder; çünkü, her yerde olmak hiçbir yerde olmamaktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şu muhakkak ki çocuğa kendiliğinden hiçbir şey yapmak özgürlüğünü vermemekle onu korkak bir köle haline sokuyoruz.
Bize yaşamayı hayat geçtikten sonra öğretiyorlar.
Reklam
Sakın su-i zannınızı ispatlamak için araştırma yapmayın, tecessüs etmeyin. Bu Hücurat süresi 12.ayette yasaklanmış ve “...Birbirinizin gizli taraflarını araştırmayın denmiştir...” denmiştir. Tecessüsün manası Allah’ın kullarını, Allah’ın örtüsü altında bırakmamaktır. Onların gizli taraflarını açmaya çalışmaktır. Bu ise yasaklanmıştır. Bundan korunulmalıdır.
Biri hayırlı vasıflarla övüldüğü zaman bu hoşuna gider. Bundan sevinir, hayır yönünden gevşer ve nefsinden razı olur. Nefsinden razı olanın gayreti azalır.
Sayfa 140Kitabı okudu
Övgü, övülende kibir ve gurur meydana getirir. Kibir ve gurur ise helak edicidir. O yüzden övülen insan övülmesini engellesin yoksa şeytana kapı aralar.
Sayfa 140Kitabı okudu
Nefis dünyada nimetlenmekle sevinir, dünyaya meyleder. Çılgınca dünyaya dadanır. Dünya ile sarhoş olur. Ta ki sarhoşluktan gözünü açamayan sarhoş gibi dünya ile lebaleb dolar. İşte dünya ile bu şekilde sevinmek öldürücü bir zehirdir. İnsanın kalbinden korkuyu, üzüntüyü, ölümü, kıyametin dehşetini çıkarır. İşte kalbin ölümü bu demektir.
Reklam
Demek ey nefsim! Eğer hayat-ı dünyeviyeyi gaye-i maksad yapsan ve ona dâim çalışsan, en edna bir serçe kuşunun bir neferi hükmünde olursun. Eğer hayat-ı uhreviyeyi gaye-i maksad yapsan ve şu hayatı dahi ona vesile ve mezraa etsen ve ona göre çalışsan, o vakit hayvânâtın büyük bir kumandanı hükmünde ve şu dünyada Cenâb-ı Hakk'ın nazlı ve niyazdar bir abdi, mükerrem ve muhterem bir misafiri olursun.
Bir Hadîs-i Kudsî'de Cenâb-ı Hak buyurmuş: اَنَا عِنْدَ ظَنِّ عَبْد۪ى ب۪ى Yâni: "Kulum beni nasıl tanırsa, onunla öyle muamele ederim."
Sayfa 34
Kalpteki korku, sevgi ve ümit gibi duygular salt aklın yapamadığı işleri yapar.
Allah sevgisi sadece akli iman ile kazanılmaz. Zirâ salt akli kabuller, hiçbir zaman duygu ve kalp üzerinde etkili olmaz.
Zira insan nefsinin öyle hastalıkları vardır ki, ancak insanlardan, dünyanın gürültü ve patırtısından uzak bir şekilde gerçekleştirilen nefis muhasebesi ile tedavi edilir.
194 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.