İlk defa Mehmet rauf'un kitabını okudum gayet akıcı ve güzel çok beğenerek aldım ve okudum.
Konusu ise genç bir kız olan Pervin bahar gelince kendi şehri izmirden İstanbul'a amcagillerin yanına bahar tatiline gelir büyük bir mutlulukla ama İstanbul onun için tam bir yıkım olur aradığı mutluluğu aşkı bir türlü bulamaz. Amcasını sıy düşünceleri ona çok ters düşer ve bir türlü oraya adapte olamaz çok mutsuz olur İstanbul'da daha sonra yengesini akrabası behiç ile tanışır ve ona aşk duyar ama behiçte aynısını bulamaz ve terkrar İzmir'e dönmeye karar verir ve bir jandarma ile görücü usulü evlenir.
Genç Kız KalbiMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197,2bin okunma
Kitaba başlarken hiç böyle bir son beklemiyordum.
Neşeli, eğlenceli bir Paris hayatında kralın gözünden düşmesi sonucu ne kadar süreceği belli olmayan tek başına kral tarafından sürgün yer. Burada belli bir süre kalır ve aşığı tarafından şiddet görür ve tekrar Paris'e gelir.
Hem kendini hem çevresindekileri sürekli kandırma eğilimindeki bu sığ ve kibirli kadın malikanesinde gösterişli eğlenceler düzenleyerek paristeki gösterişli hayatını yeniden canlandırmak ister. Ama işler hiç istediği gibi olmaz iyice mantıksız düşünmeye başlar ve yeniden bütün ilgiyi kendine çekebilmek için 7 ekimde öleceğini insanlara söyler.
Ve insanlar sırf kendini konuşsun diye 7 ekimde kendini zehirleyerek öldürür.
Kitap sonlara doğru daha bir ilgi geçici oluyor. Tavsiye ederim.
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202176,9bin okunma
Şimdi sakinim, her şey bitti, tamamen bitti. Müdürün izni yaretinin yarattığı korkunç kaygılardan kurtuldum. Çünkü itiraf edeyim, hâlâ umutluydum... Şimdi tanrı'ya şükür, hiç umudum kalmadı.
Ah! Kaçsaydım, tarlalarda nasıl da koşacaktım!
Hayır, koşmamam gerekir. Dikkatleri üzerime çekip kuşku uyandırırım. Tam tersine, başı yukarıda şarkı söyleyerek yavaşça yürürdüm.
Şimdi tutsağım. Bedenim bir zindanda demirlere bağlı; zihnim korkunç, kanlı, karşı konulmaz bir düşüncenin esiri! Tek düşüncem, tek inancım, tek gerçekliğim var: Ölüm cezası!
Tamam, neden olmasın? İnsanların, içinde işe yarayan tek şeyin şu cümle olduğunu bir kitap okuduğumu hatırlıyorum; "İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkûmdurlar." O halde durumumda nasıl bir değişiklik oldu ki?