Stadyumlarda bayram kutlamıyoruz uzun zamandır. Yaşımız büyüdü diye mi emin değilim. Ama hâlâ stadyumda yediğim pamuk şekerin tadını çok özlüyorum. Koltuklarda oturup, her gösteriyi beklerken yaşadığım heyecanı ve göğüs kafesimden taştığına yemin edebileceğim kalp atışlarımı da. Annem her yıl benimle. O da heyecanlı. Dedem de annemi ve teyzemi götürürmüş ben yaşlardayken. Öyle söylüyor. 23 Nisan soğuğu var yine. Pamuk şekeri alıp oturduk koltuklara. Vali' nin sesini duyuyoruz sonra: "Sevgili Niğdeliler! Bayramınız kutlu olsun!" "Sağol!" Müthiş bir çoşku, büyük bir heyecan. Vali "Kutlu olsun! " dedikçe çocukların sesi ve eski çocukların sesi daha gür çıkıyor. Bu küçük şehrin sokaklarında, caddelerinde tüm küçüklüklere inat büyük sesler yankılanıyor. Pamuk şekeri unutmuşum, yemiyor, elimde sıkı sıkı tutuyorum. Birazdan gösteriler başlayacak, belki de o zamana saklıyorum. Ödül törenleri var sonra. Her yıl "Ben de çıkarım oraya herhalde bir gün" diyor ve az biraz kıskançlıkla bakıyorum. Öyle yarışmalarda derece almışlığım yok, ama bir gün biri beni fark edecek bunu biliyorum.
Güzel anılar, belki biraz yağmurla bitiyor gösteriler ve biz bu mutluluğumuzla sokaklara dökülüyoruz. Kıyafetlerimiz renk renk, cıvıl cıvıl... Bugün bayram sevgili çocuklar... Bugün bizim bayramımız... Kutlu olsun....
"Sağol!"