Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büşra

Sabitlenmiş gönderi
kitap yüklü eşek olmamak.
“Hiç şüphesiz Kur’an, hazinelerini ona ancak bu şuurla yönelenlere açar;yani uygulamaya dönük bir bilgi edinme şuuru ile yönelenlere.”
Reklam
Büşra
@bissraa·Bir kitabı okumaya başladı
Kuran'ın Gölgesinde Şirk ve Müşrik
Kuran'ın Gölgesinde Şirk ve MüşrikSeyyid Kutub
8.6/10 · 33 okunma
Ashab-ı Uhdud’a bir de burdan bakalım
…burda çocuğun sihirbazdan öğrendiği ilim tıbba dair ilimdi,Allah en doğrusunu bilir.Ancak işin içinde “şifanın yalnız Allah’tan olacağı”na dair tıbbın olmazsa olmaz kaidesi olmadığı için,yaptığı iş sadece sihir hükmünde kalıyordu.Yani sıkı durun;bu bakış açısıyla bahsi geçen sihirbaz “beyaz önlüklü bir doktor,bir profesör”dü.Açtığı tıp fakültesine bir tıp öğrencisi istemişti.Bu fakültede çocuğa hastalıkların tedavilerini gayri meşru yollarla(sihir ve büyü olabilir)öğretiyordu.Çocukta yol üzerinde rahiple karşılaştığında-olası ki-yaptığı işten bahsedince rahip bu tür rahatsızlıkların ancak Allah’tan gelen ilimle ve O’nun dilemesi ile tedavi olabileceğini anlattı.Çocuk(tıp öğrencisi) arada kaldı…Bir yanda dönemin en üstün teknolojik tedavileri yapan sihirbaz(profesör)hocası,diğer yanda dağda yaşayan bir âlim…

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Köleliğin çok daha modern bir versiyonu çok daha akıllıca kuruldu.İnsanların eğitimleri,inançları,yaşamları kontrol altına alındı.Neye ağlayacakları,neye gülecekleri bile…
Ruhsal olarak sağlıklı olabilmemiz için ruhun sadece bir kişiye adanması gerekir.Bu eğer sizi yaratan Allah(azze ve celle) olursa,O’nun emirleri asıl kıstas noktanız olursa,O’nun çizdiği hedef ve belirlediği ilkeler ilkeniz olursa,kimsenin sizi üzmesi,hiçbir imtihanın ağırlığı sizi etkilemez.Bilirsiniz ki,bu hayatın sonu var ve her şeyin uhrevi bir bedeli var.
Reklam
320 syf.
10/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Tıbbın İfsadı
Tıbbın İfsadıDr. Bekir Tok
9.4/10 · 116 okunma
Müslümanlarla Hristiyanlar arasındaki coğrafi yakınlaşma zamanla zühd eğilimli müslümanlarla,rahipler arasında inanç ve yaşantı yakınlaşmasına da yol açar.Sûfîler,rahiplerden sûfî adının türetildiği yün elbise ve daha başka unsurları benimseyip almışlardır.Bunlar arasında kuşak bağlama,sûkût orucu,dünyadan el etek çekme,hûlûl inanç ve uygulamaları yer alır.Hatta hristiyanların,sufileri,dolayısıyla tasavvufu etkilemesini göstermesi açısından,ruhbanların barındıkları binaların işlevini üstlenen tekkenin ilk defa bir hristiyan emiri tarafından yapılarak sufilere bağışlandığını tespit etmekteyiz.
Şeyhlerin duyular ötesi alemle ilişki kurabilmeleri,gaybdan haber vermesi(!),insan kılığından çıkıp hayvan kılığına girebildiği inancı,uçabilmesi,suda yürümesi,ateşte yanmaması vs. şeyhle ilgili inançlardan olan şamanist unsurlardır.Vecd haline geçmek için müzik aletleri çalmak,sema,raks,müzik(ilahi) gibi şeylerden yararlanmak,muskalarla kötülüklerden korunmak,şeyhe kayıtsız şartsız itaatin gerekliliği gibi inanç ve uygulamalar da şamanizmin tasavvuftaki etkileri arasında yer alır.
Hint düşüncesinin müslüman toplumundaki tasavvufa etkileri arasında ruh göçü anlamına gelen Tenasûh inancı,ve kainatın tanrının tecellisi olduğu inancı,kozmolojik yorumları,bazı hokkabazlık ve sihirleri,sayılarla ilgili inançları,kutsal kalıntılara tapma ve fetiş inancı,tanrıya erişmek ve bir olmak anlamındaki fenâ-bekâ inancını sayabiliriz.Ayrıca tarikat ayinlerinde büyük rol oynayan tesbih,hırka giyme,zikir ve ayin sırasında sistemli nefes alış veriş usullerinin kaynağı da büyük oranda Hint’tir.
Özellikle marifet bilgisi olarak tanımlanan ve duyular ötesi alemle ilişki kurarak,doğrudan bilgi elde etme anlayışı,Yunan filozofu Pitagoras ve Platon’un düşüncelerinden alınan ilhamla oluşturulmuştur.
Reklam
İbn Arabî,bütün İslam ulemasının,İslam dışı uygulama ve yaşantının en görünür ilk örneği olarak niteledikleri Yezid b. Muaviye’yi ideal bir yönetici tipi olarak tanımlar.Ona göre,Yezid muttaki,salih bir zattır.Ona isyan edenler anarşi çıkardıkları için suçludurlar.Bunların en suçlusu ise Hz.Hüseyin’dir.Yezid veya valileri Resul tarafından vazedilen yasa gereği haklı olarak dirlik ve düzenliği bozan Hüseyin’i öldürmüşlerdir.
İnsanlar müslüman olduklarını söylerler,fakat bu isim altında her şeyi yapmakta ve yine İslam dışı her şeye inanmakta bir sakınca görmezler.Yapılan ve inanılan bu İslam dışı veya karşıtı şeyler için de dinden çıkılmadığı,sadece günahkar olunduğu dile getirilir.Böylelikle hem dünyadan kâm alınmış hem de ahiretteki cennet garantilenmiş olunur.(!)Halk,hiç bir fonksiyonu kalmamış olan müslüman ismi gereği,eğer gerekli görürse arasıra gittiği camide dinlediği kıssacının hikayeleri karşısında bir iki “ah”,”vah” çeker,gözyaşı akıtır ve yine her şey aynen devam eder.
İslam’ı gerçek anlamıyla hiç bir zaman anlayamamış,bu nedenle de kanun yapma yetkisinin sadece Allah’a ait olduğu inancını bilmeyen bir çok insan,Allah’ı sadece kainatın yaratıcısı olarak kabul eder ve bununla da Müslüman olduklarını zannederler.Onlar kişisel ve sosyal yaşantılarında Kur’an tarafından tâğut,put…olarak nitelenen kişilerce yapılmış kanunlara(insanların kanunlarına,beşeri kanunlara) tâbi olmaya,isteyerek devam ederler.Örneğin bütün hayatı boyunca Atası Cengiz’in kanunlarına tâbi olan ve uygulayan Hulâgu,halk tarafından müslüman bir hükümdar,ondan da öte,kendisine itaat edilmesi farz olan Ulu’l-emr olarak kabul edilir.Halbuki Hulâgu’nun yaşantısı da ölümü de küfür üzerine olur.O öldüğü zaman Moğol gelenekleri gereği kadınları da öldürülerek onunla birlikte gömülür.
Sayfa 333Kitabı okudu
416 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Vahiyden Kültüre
Vahiyden KültüreCelaleddin Vatandaş
8.7/10 · 368 okunma
Büşra
@bissraa·Bir kitabı okumaya başladı
Nefis Terbiyesi
Nefis Terbiyesiİbni Kayyim El Cevziyye
9.3/10 · 1.000 okunma
199 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.