Bir kitaba kapağından başlanır, derdi ortaokulda Türkçe öğretmenim.
Okunmuş saymazdı ön sözü okunmamış kitabı. Birçok şeyin dönüm noktası o oldu aslında. Okuma serüvenimin, meslek seçimimin.
Attila İlhan ölmüş, ortaokuldayım o sıralar. Derste "Mikail, sen severdin, Attila İlhan öldü." demişti. Çok severdim. Hele ki Üçüncü Şahsın
Kağıdı oldum olası seven biri olarak gelecekte söze şöyle başlanmamasını dilerim: "Bizim zamanımızda kitap diye bir şey vardı, kağıttan yapılıyordu." Düşünebiliyor musunuz?
Kâğıdı oldum olası seven biri olarak gelecekte söze şöyle başlanmamasını dilerim: "Bizim zamanımızda kitap diye bir şey vardı, kâğıttan yapılıyordu. Düşünebiliyor musunuz?"
Esra Kurt kardeşimizin yaptığı ( #30997659 ) Mehmet Uzun etkinliği vesilesiyle yazılacaktır. Kendisine bu vesileyle teşekkür ediyorum. Böyle güzel bir etkinliği yapan yoğun duygulara sahip kendisi incelememizi okumasın. (Bu şaka tabi) :)
Bazı kitaplarda olduğu gibi biz de yazımızda bir
O yıllardan konuşalım mı biraz?
Her şeyin çok başka olduğu,
İmkanın az, huzurun çok olduğu yıllardan... Her ne kadar zor zamanlar geçermiş olsak da dönme şansımız olsa bir an bile tereddüt etmeyeceğimiz yıllardan... Eminim vardır herkesin söyleyecek birkaç sözü. Ne dersiniz?
Şarkılar bile bir başkaydı değil mi? Pilli eski radyolardan çalan...
"Kâğıdı oldum olası seven biri olarak gelecekte söze şöyle
başlanmamasını dilerim: 'Bizim zamanımızda kitap diye bir şey vardı,
kâğıttan yapılıyordu. Düşünebiliyor musunuz?'"
Kâğıdı oldum olası seven biri olarak gelecekte söze şöyle başlanmamasını dilerim: “Bizim zamanımızda kitap diye bir şey vardı, kâğıttan yapılıyordu. Düşünebiliyor musunuz?”
Merhaba kalbi çocuk kalan güzel dostlar.
Bilirsiniz fazla çocuk kitabı paylaşmıyorum sayfamda ama geçen akşam annemi uyutamayıp beşiğini tıngır mıngır sallarken, söylediğim ninniler beş para etmezken, kırmızı başlıklı kızla hain kurt kol kola ormanda çiçek toplarken, rüzgarın uğultulu sesiyle titreyip açılan camdan 2 karganın taşıdığı bir kitap