Yazmayacağım diyorum, içimde bir kıpırtı, bırak lan diyerek seviye düşürüyorum, yine de olmuyor. Sen nasıl adamsın kardeşim. Bu kalınlıkta bir kitabın içine nasıl bu kadar çok şeyi sığdırabiliyorsun. Bir de basit görünümlü derin derin cümleleri nasıl kuruyorsun, o aforizmalar yok mu, şaşkınım. Okurken çok mutlu ettin beni, bazen istemsiz elimi
Yusuf Atılgan'ın öykülerine dair ilk kitap 1960 yılında Bodur Minareden Öte adında çıkmıştır. Daha sonra bu kitabın dışında yayınlanmış iki öykü "Ağaç" ve "Eylemci" eklenerek 1992 yılında Simavi Yayınları tarafından "Eylemci" adı altında yeniden yayınlanmıştır. Daha sonraları ise çocuk kitabı olarak yayınlanan fakat
Türk edebiyatında ilk öykü kitabı olarak Giritli Ali Efendi'nin 1852 yılında yayımlanan eseri Muhayyelat'ı söyleyebiliriz. Batı öykücülüğü anlamındaysa ilk eserimiz 1891 yılında yayımlanan Samipaşazade Sezai'nin Küçük Şeyler adlı kitabıdır. Ömer Seyfettin'in öyküleri de 20. yüzyılın hemen başında edebiyatımıza bu türde katkı sağlamıştır.
Yapışkan erkeklerdi; onların yapiskanligiyla övünen kızlardi; kucağına çekivermek için ilk kıpırtıyı karşısında duran dişiden bekleyen, cıvımaya istekli, sallantılı agirbasliligiyla onu bir harf yanlisindan ötürü azarlayan müdürdü.