Yüzüne daha dikkatli bakıyordu şimdi, onu anlamak, anlayabilmek istiyordu. Sonra onunla artık içten olmaya karar verdi ve konuşmaya başladı. Ama daha ilk sözcükler dudaklarından döküldüğünde, soğuk bir havada pırıl pırıl, kırılgan buz kristallerine dönüşen şişman su damlacıkları gibi duygudan yoksun oluşları, içtensizlikleri, bayağılıkları yüzüne çarptı adamın ve canını acıttı engelleyemediği bu akış.