Kitap, "Altı saattir olan biteni anlamaya çalışıyorum ama düşüncelerimi bir noktada toparlayamıyorum" cümlesiyle başlıyor ve eşinin cansız bedeniyle karşılaşan bir adamın vicdan azabı içerisinde neler olduğunu anlamaya çalışmasıyla devam ediyor. Bu öyküde ana karakterin kendisiyle olan konuşmaları, çatışmaları, duyguları, sorgulamaları, düşünceleri kısacası ruhsal derinliği kusursuz bir şekilde anlatılmış. Öyle ustalıkla yazılmış ki, karakterin düşüncelerini ve duygularını bizzat yaşıyor gibi hissediyorsunuz. Öyküde, iş ilanı vermesi gerektiğinden para için rehinciye değerli eşyalarını veren on altı yaşındaki bir kız ve kendini o kızın kurtarıcısı olarak gören kırk bir yaşındaki bir rehinciyi görüyoruz. Kız hayatının tek kurtuluşunun bu adamla gerçekleşeceğini ve adam da kendini kız için kaçırılmayacak bir fırsat olarak görüyor ancak hiçbir şey umdukları gibi ilerlemiyor. Adam hiçbir zaman kızı önemsemiyor aksine yok sayıyor. Yalnızca kızı kaybettiğinde sevmediği eşinin değerini anlıyor fakat zaten kız, adamın sevgisizliği yüzünden ruhen ölmüştü. Dolayısıyla, adamın kibri, bencilliği, sevgisizliği ve gururu yüzünden bu evlilik trajik bir şekilde son buluyor. Uysal Kız, Dostoyevski'nin gazete haberinden ilham alarak yazdığı bir öykü bu yüzden ilgi çekici bir konusu var. Kısa ve dilinin sade olmasından dolayı da rahat okunuyor. Bir saatte bitirebileceğiniz güzel bir klasik. İnsan psikolojisinin işlendiği derin anlamlarla dolu bir kitaptı bu yüzden çok severek okudum.
Martin Eden 
Jack London