biz, zaman kırıntıları,
zaman sinekleri,
tozlu camlarında günlerin sessiz kanat çırpanlar
ve lüzumsuz görenler artık
bu aydınlıkta kendi gölgelerini!
sanki siyah, simsiyah taşlar içinde
siyah, simsiyah kovuklarda yaşadık biz,
sanki hiç görmedik birbirimizi,
15. İzmir 1000Kitap Buluşması Gerçekleşti!
Merhaba sevgili okurlar,
Sonbahar soğuklarına direnen güneşli bir İzmir'in Cumartesi gününün rehavetinde Alsancak-google.com.tr/maps/place/Z+Ki...!3m1!4b1!4m5!3m4!1s0x14bbd85ca3f71d77:0x20913b70cf0a9be8!8m2!3d38.4378534!4d27.1445475'de yoğun bir katılımla bir araya geldik. Aramıza epeyce yeni
Kalbimdeki serçe
İçimden sana bir şeyleri yazmak geçti
Bu gece benden erken uyumuşsun seni yordum birazda incittim üzgünüm. Hava burada oldukça serin sana bir şey yazmak istedim üzerime bir şeyler almadan balkona çıkamadım eylül ayındayız sen yanımda olsan sanırım bu kadar üşümezdim.Bir kaç kelime yazmaya çalışırken bir nefes sigara birazda seni çekiyorum içime,birde hafif bir piano keman karışımı müzik açtım bu bana iyi geliyor.Bu gece rengine bakacak olursak hava oldukça kapalı yıldızlar kaçmış aydan haber yok sen gibi Aytenlim buda benim payıma düşen.Akşam Zeydin Gözleri’ni işyerinde ard arda ruhumda çizikler yarattı dinlemeye verdim kendimi.Zeyd bin hariseyi merak ettim araştırma gereği duydum etkilendim hayatından.Bu gün istemeyerek üzdüm seni ikimizde az kalsın alabora oluyorduk susuz bir denizde toparlandık sayende teşekkür ederim sana.Gün içinde ‘yazarken insan duygu’ katamıyor dedin bu konuda bende oldukça yetersiz kaldım haklıydın.Falcılara bu GÜN gerçekten iyi uyuz oldum bu arada sana karamsarlık aşıladıkları için hepsini uzak bir galaksiye göndersim geldi bu gece ve bundan sonra sana bana fal yasak!Aşkın sevginin yada senin canını sıkan sağlığın kaderini fallar mı belirleyecek ! şaşarım !Sana olan sevgimin Efeye olan sevgiden az olmadığını bilmeni istiyorum.Beni sevmen için hiçbir zaman yalvarmayacağım ben sevgi dilencisi değilim içimde sana ve canına can katana yetecek kadar sevgi hep bulunacak…. Seni Seviyorum sonsuzadek…….
17.09.2018
Bir kaç Cüce - Fabl - Masal
Hava bulutlu, rüzgar kuzeyden sert, keskin esiyordu. Yüz yılın soğuğu yaşanıyordu ülkede. Televizyonda ki haberler, kışın başımızdan gitmeye pek niyetli değildi. Çok uzun sürecek, kömür fiyatları alıp başını gidecekti. Odunlar piyasada yok olacak kadar, orman bekçileri maaşlardan şikayetçi olup, zam üzerine zam alacaklardı.
Şehrin zengin bir
🍀KEÇECİ
M.EMİN ERGİN
Genç kadın amansız bir hastalığa yakalanan kocasını kaybedince oğluyla yalnız kalmıştı. Dul kadın on yaşına gelen oğlunun, yaz tatili nedeniyle sokaklarda oynamasının iyi olmayacağını, her türlü tehlikeye karşı korumasız kalacağını, dolaysıyla okullar açılıncaya kadar bir usta gözetiminde bulunmasının iyi olacağını düşündü.
“Hadi sen git yağmur bastırmadan, ben sonra gelirim.. hadi sen git, beni yalnız bırak, bu akşam iyi değilim.” Attilâ İlhan
Kadın Dili
Oğlum bir hafta sonra evleniyor. Sorumluluk sahibi bir baba olarak ona öğüt vermem gerekiyor. Fakat bunu evde yapamam çünkü annesi ağız tadıyla öğüt vermeme izin vermez, sözü ağzımdan kapıp kendi devam eder. İş yerimden oğluma telefon açtım, "Akşam yemeğini dışarıda birlikte yiyelim." dedim. Deniz kenarındaki bu şirin lokantada şimdi onu
YAZAR TANITIMI
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
D.27.MART 1889
Ö. 13 ARALIK 1974
"Her akşam üstü sanıyorum ki, artık dünyanın sonu gelmiştir.
Üzerinde yaşadığım bu toprak,
ya içindeki gizli dert ile şişip çatlayacak ya da bir dehşetli gürültü ile, yerin dibine doğru çöküp gidecektir.”
Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 27 Mart 1889'da Kahire'de doğar. Babası
Terlikli Teyze ve Kahveli
Bulutların hallaç pamuğu gibi gökyüzünü süslediği, açık maviliğin kızılla bütünleştiği bir akşam vaktindeyim.
En sevdiğim maden sularıyla dolu olan poşetim ve ben cam şıngırtılarının eşliğinde karşı kaldırıma doğru yol alıyoruz.
Karşıdan gelen kırmızı motorlu çocuk beni geç fark etti, söylenecek oldu sonra sustu.
Az ileride durak var oraya