Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
18 olmanın mutluluğu
Küçüklüğümden beri hep bu yaşıma gelmeyi hayal etmişimdir. Geldi işte, 18 oldumm. Hayatımda geçirdiğim en güzel ve en özel doğum günümü yaşadığımı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Ne çok dostum varmış meğer! Ne güzel insanlar biriktirmişim hayatımda. Ne çok anılarım olmuş. Geriye dönüp baktığımda keşke hayatıma girmeseydi keşke hiç tanımasaydım dediğim kişiler elbette var. Fakat bir bakıma da pişman olduğum söylenemez ne de olsa onlarla geçirdiğim zamanlarda bazı şeyleri daha net gördüm ( mesela zamanımı nankör, bencil, empati yeteneğinden yoksun insanlarla geçirmemem gerektiğini...) Neyse ne! Bazı insanlar bana hediye bazıları ise birer ders (imtihan) olarak geldi ve geçti. Çok şükür ki artık reşitim 🥹😹 bazı konularda muzdarip olduğum doğrudur -zorunlu olarak aile fertlerimle doktora gitmem gibi 😹- daha az önce randevu aldığımı siz yine de bilmeyiverin. Birazcık özgür ruhlu bir insanımdır. Tek başıma gezmeyi alış-veriş yapmayı yemek yemeği çook severim. O yüzden 18 olmak benim için çok değerlii. Her yere tek başıma gitme gibi bir lüksün içine düştüm. Bu kız deli diyeniniz olabilir ama akli dengem gayet yerinde 😌 sadece sevincimi, mutluluğumu, heyecanımı dile getirmek istedim. Bu özel günde beni yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ederim. İyiki varsınız ve iyiki hayatımdasınız!! Sizleri sandığınızdan da çok seviyorum 😻💕
⭐ bir şeyler söylemem lazım ama nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum, o yüzden elimden ne kadar gelirse o kadarını yapacağım. bu yazıyı şimdi atmamın sebebi ise, ben o gün bu yazıyı atacak kadar cesaretli biri değilim ya da uygulamaya girecek kadar. uzun olucak gibi, neyse çok önemli değil. çok zor, gerçekten çok zor geride bırakmak istemek. seni
Reklam
İnsanlar , onlara karşı oluşturduğumuz profilden çok uzaktırlar .Gül düşün herhangi bir gül çok güzel yaprakları vardır , kokusu başka bir güle eş değer bile değildir ama dikenleri vardır bu senin canını sıkmaz çünkü ona dokunmak , kokusunu almak sana huzur veriyordur seni güvende hissettiriyordur ama dikenleri vardır canını acıtır , kanatır . Zerre umurunda olmaz ama aslında o gül o kadardır başka bir anlam taşımaz dikenleri vardır ve canını acıtır . Başka anlamlar yükleyen biz insanlarız aslında bellidir ama biz görmek istemeyiz yada göremeyiz .
İnsanın doğup büyüdüğü yerde hayatına etki ediyor. Bu zamana kadar Sakarya, Kocaeli ve diğer iller haricinde İstanbul'da kimle tanıştıysam tek tük hayatla mücadele eden, bir sıkıntı yaşıyorsa üstüne giden, çalışıp didinen, hakkını lafta değil hakikaten arayan nadir insan tanıdım. Tanıştıklarım hep doğup büyükleri yerin kötülüğünden gurur duyar ama bir yandan da laf arasında benim yaşadığım yere imrenirlerdi, yaşadığım yerin rahat olduğuna inanmazlardı. Yaşadığın yerin durumu ne olursa olsun hayatta her şeyine etki ediyor. Ben Küçükçekmece'nin Sefaköy semtine bağlı Fevzi Çakmak mahallesinde büyüdüm hep göçmenler vardı ve güzel edep, ahlâk gördüm. Mesela bu benim sohbetime de yansır insanlar alışık olmadığı için garipser. İster istemez sadece Balkan ve Kafkasya göçmenlerinin anlayabileceği espriler yaparım başkası tarafından deli muamelesi görürüm vs. Sonra Gürpınar Büyükçekmece'ye taşındım yine aynı şey. Bugün gördüğümle sanki yıllarca tanışmışım gibi. Herhangi bir sebepten ötürü Gürpınar'dan çıktığım da Kocaeli, Sakarya veyahutta göçmenlerin olduğu başka bir yere gidince cuk diye kafa yapım oturuyor ama aksi bir yere gidince bir tarafımı yırtsam da anlaşamıyorum. Bunu bildiğim için sessiz duruyorum. Bunu karşı tarafta da görüyorum. Yıllarca sıkıntılı yerde yetişmiş rahat bir yer bedava olsa kafasından atamıyor.
Çok konuştuk ve farkında olmasak da çok yorulduk. İnanın sözlerimiz bile yoruldu bizden. Bir süre hiç konuşmayıp sadece kendi sessizliğimizi dinleyebilsek keşke! Ne güzel olur. Bir araya geldiğimizde oturup uzun uzun sessiz ve sözsüz bir muhabbet tuttururuz. Bu gerçek bir devrim olur. Sözün hakkını yeniden verebilmek, anlamları yeniden keşfedebilmek için böyle uzun bir mola vermeye ihtiyacımız var. Yeniden birikmeye, biraz hayat, insan, aşk, şevk, derinlik ve hikmet toplamaya... Coşkuyla enginlere akmak için yeniden yataklarını dolduran ırmaklar olmaya ihtiyacımız var. Sonra gerektiğine inanırsak yeniden başlarız konuşmaya. Sürekli bağırarak konuşan insanlar seslerini kendilerine duyurmaya çalışıyor en çok! Gökhan Özcan
Gökhan Özcan
Gökhan Özcan
ALLÂH’IN NİMETLERİNE KAVUŞTURAN DOĞRU YOL, İSLÂM DİNİDİR
İslâm dini, Allâh’ın nimetlerine kavuşturan doğru yoldur. Kur’ân-ı Kerîm’in irşad ve tebliğ buyurduğu dinin en mühim esasları, bu yüce kitabın anahtarı mesâbesinde olan Fâtiha Sûresi’nde ilmî bir mukaddime şeklinde bildirilmiştir: Şu görmekte olduğumuz ve her biri muayyen müddetler içinde ve bir nizam altında var olup sonunda yok olacak olan
Reklam
ALLÂH’IN NİMETLERİNE KAVUŞTURAN DOĞRU YOL, İSLÂM DİNİDİR
İslâm dini, Allâh’ın nimetlerine kavuşturan doğru yoldur. Kur’ân-ı Kerîm’in irşad ve tebliğ buyurduğu dinin en mühim esasları, bu yüce kitabın anahtarı mesâbesinde olan Fâtiha Sûresi’nde ilmî bir mukaddime şeklinde bildirilmiştir: Şu görmekte olduğumuz ve her biri muayyen müddetler içinde ve bir nizam altında var olup sonunda yok olacak olan
Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burda mi” diye kokuyu
Hüzün. Belirsiz bir bekleyiş, en derin yara, ruhun büyük ızdırabı. Bazı anlar olur, kendinden koparak bir karanlığın, sessizliğin ortasına düşersin. Derin bir çaresizliğin ve yalnızlığın içerisinde bulursun kendini. Kaçmak istersin ama kaçacak bir yerin kalmamıştır. Elinin kolunun bağlanıp kalması, insan olarak hiçbir şey yapamamanın acizliğiyle
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.