Tarihte hiçbir sefalet levhası, Şapka Kanunu henüz yok iken yazdığı kitap vesilesiyle idam sehpasına çıkarılan ve çıkarıldığı bu sehpada milleti temsil eden Atıf Hoca'ya, onu o sehpaya çıkaran ve rejimi temsil eden İstiklal Mahkemesi hakimi Kılıç Ali tarafından yapılan hakaret ve edilen laf çapında bir sefalet belirtmez.
Manzaraya bakın :
Kılıç Ali, boynuna urgan geçirildiği sırada Atıf Hoca'ya yaklaşır ve ellerinin arkadan bağlı olmasını fırsat bilerek kafasına bir şapka takar, sonra da:
"Giy domuz herif!"
Der ve temsil ettiği tarafın nasıl bir domuzluk belirttiğini, ağzından kustuğu öz kazuratıyla imla ve ilan eder!
Taraflar arası şeref ve şerefsizlik vaziyetleri baki, Atıf Hoca ölür ama ruhu, kadavrası parça parça yolunarak aranan ama bulunamayan millet, ruhu, ruh zulasında saklanmış olarak gene de kurtulur ve yaşamaya devam eder...