Kuvayımilliyeci bunlar hesapta! Maraş'ta Sütçü İmam o kurşunu niye sıktı? Şerefsiz bir düşman askeri, Müslüman bir kadının başörtüsüne el uzattı diye! Şimdi de ulusalcı güruh 'Çankaya'da başörtüsü istemiyoruz!' diyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu birader? Kim kandırdı seni zavallı halkım?
Sayfa 190Kitabı okudu
"Genel terbiye ve genel ahlak adına örtünmeleri istenen Müslüman Türk kadınlarına milli namusun yüzüne tükürür gibi aşağılayarak söz söylemek... Sonra da örtünme nedenini soran Avrupalılara, 'Kadınların namusuna olan saygımızdan...' yanıtını vermek... Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!"
Reklam
Genel ahlak, genel terbiye adına baştan aşağı örtüler altına soktuğumuz, kafes içlerinde hapsettiğimiz Türk kadınına, milli namusun yüzüne tükürür gibi, sokaklarda utanmadan laf atmak...Sonrada Avrupalılar, kadınlarımıza neden çarşaf giydirdiğimizi sorunca:Kendilerine karşı duyduğumuz saygıdan...yanıtını vermek...Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Bunların taban tabana birbirine zıt şeyler olduğunu itiraf etmeliyiz.
Sayfa 57 - Bilgi Toplumu yayınlarıKitabı okudu
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?! ~⁠_⁠~
İşin en hayret edilecek tarafı ise Tanju isimli bu züppenin yüzünde kapkara, darmadağınık bir SAKALI bulunması idi. Biraz evvel "sakallılara ölüm!" diye bağırıp, çağıran mini etekli kızlar, kara sakallı Tanju'yu aralarına oturtmuşlar, ona biraz daha güzel görünmek için fıkır fıkır kaynıyorlardı.Tanju: - Kızlar, karan verdim. Sakalı kesiyorum, dedi. Kızlar hep bir ağızdan: -Aaa... Vallahi Tanju, cinayet olur bu. Sana öyle yakışıyor ki sakal. Diye itiraz ettiler. - Biliyor musun? dedi. Bu hâlinle Herkül gibi azametli ve heybetlisin... Sonra seni bütün kızlar, protesto ederiz, karışmam. Bilâl, bu acınacak mahlûkların gülünç halleriyle için için alay etmekten kendini alamadı. Fakat bir yandan da her zaman olduğu gibi, kalbinde derin bir köşenin yine onlar için sızladığını hissetmekteydi.
Umumi ahlâk, umumi terbiye namına tepeden tırnağa örtüler altına soktuğumuz, kafes arkalarında hapsettiğimiz Türk kadınına, milli namusun yüzüne tükürür gibi, sokaklarda hayâsızca laf atmak... Sonra da Avrupalılar, kadınlarımıza niçin çarşaf giydirdiğimizi sorunca: "Kendilerine karşı beslediğimiz saygıdan..." cevabını vermek.... O ne perhiz, bu ne lahana turşusu?... Bunların birbirine taban tabana zıt şeyler olduğunu hiç değilse itiraf etmeliyiz...
Sayfa 70 - İnkılâp YayınlarıKitabı okudu
Umumi ahlâk, umumi terbiye namına tepeden tınağa örtüler altına soktuğumuz, kafes arkalarında hapsettiğimiz Türk kadınına, milli namusun yüzüne tükürür gibi, sokaklarda hayâsızca laf atmak... Sonra da Avrupalılar, kadınlarımıza niçin çarşaf giydirdiğimizi sorunca: «kendilerine karşı beslediğimiz saygıdan... cevabını vermek... O ne perhiz, bu ne lâhana turşusu?... Bunların birbirine taban tabana zıt şeyler olduğunu hiç değilse itiraf etmeliyiz...
Reklam
64 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.