“ŞEHİRLERİN SULTANI SEYYAHLARIN AYNASINDA İSTANBUL”
M.NİHAT MALKOÇ
İstanbul, dünyanın en çok konuştuğu ve gıptayla seyrettiği bir dünya kentidir. Bu şehir filmlere, şarkılara, türkülere, romanlara, hikâyelere ve masallara konu olmuştur. Bugüne kadar İstanbul için neler söylenmedi, neler yazılmadı ki… Bundan sonra gelen nesiller de
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Anaksimandros ve başkaldırının erdemleri
Rovelli’ye göre kesinliği kabul etmeme kabiliyeti sayesinde bilim dünyaya her defasında yeni bir gözle bakabiliyor. Başkaldırının nasıl bir erdem haline gelebileceğini ve eleştiriye açıklığın yaratıcı sonuçlarını hatırlatmasıyla bile okunmayı hak ediyor
Miletli Anaksimandros MÖ 6. yüzyılda her şeyin
Zargananın ilk sayfasından son sayfasına kadar sürekli bi soru işaretiyle devam etmek ve bittiğinde bile yanıtsız kalmış sorularla başbaşa kalmak.Yazar okurun kafasında oluşan her soruya cevap vermeli mi eserinde diye düşündüm bittikten sonra.Yanıt verecekse eser yazarın istediği doğrultuda hep olmaz mı oysaki bazen susmak gerekmez mi okuyucuya
Bugünkü dünyaya bakış, 1.Dünya Savaşı’nın ardından ve hala yoğun etkisi altında 1931’de yazılmış. Ancak bugün okunduğunda pek bir şeyin değişmediğini görmek rahatsız edici. Böylece Paul Valery’nin kitabında üstüne basarak belirttiği “ilerleme” karşıtı görüşlerinin haklılığı ortaya çıkıyor. Kitabın ikinci bölümünde ‘karışık yazılar’ başlığı altında aforizmalarına yer verilmiş. Üçüncü bölümün başlığı ise ‘kötü düşünceler ve başkaları’. Baskısı tükenmiş bu kitap(elimdeki 1971baskısı) Sabahattin Eyüpoğlu ve Vedat Günyol’un ortaklaşa emeklerinin katkısıyla keyifle okunmayı hakediyor.
Klasisizm, romantizm, realizm, hümanizm gibi sözlerle ciddi olarak düşünmek mümkün değildir. Şişeler üstündeki etiketlerle insan ne sarhoş olur, ne de susuzluğunu giderir.