—Nasıl söndüreceğimizi söyle.
—Helikopter kullanacağız. Orman yangını gibi su dökeceğiz.
—Hayır, anlamıyorsunuz. Bu bir yangın değil, iki bin derecenin üzerinde yanan bir fisyon reaktörü. Isı suyu buharlaştırır.
#chernobly
Önemsiz Ayrıntılar
tanınmamanın getirdiği bir rahatlık vardır. yazdıklarını, düşündüklerini hiçkimse önemsemediği için daha özgür hisseder insan. kaygı minimumdur. haz ve inanç arasında bir paralellik var. hazlarını gerçekleştirmek adına o hazzı bir inanca endeksleyip, bir nevi kutsal gösterip, açıklanabilir yapıp, meşrulaştırma becerisi kadar belki de bu dünya da daha önemli bir özellik yoktur diyebilirim. hazzını gerçekleştiriken öyle bir ustalıkla yapacaksın ki etrafındaki ötekiler onu yorumlarken sana bir değer atfedebilsinler. aslında yaptığın gayet tabii hayvani basit bir güdünün tatmini. ama temellendirme burda devreye girer. medeni insan onu dallandırıp budaklandırır, süsler. sözde yabani insanda o istediğini direk dile getirdiği için yaftalanır. medeni olmanın bir tanımıda şu olsa gerek. hayvani isteklerini maskeleme becerisi. arzularını, topluma ilk bakışta eğreti görünecek davranışlarını dolaylandırma becerisi. hayatın belli temel matematiklerinden biri bu olmalı. ahhh ne kadar da nazik bir insan. ne kadarda düşünceli. kaygıları ve düşünceleri çok farklı bir insan. farklı bir insan. bu ve benzeri yorumları alan insanların çoğunun en temel özelliği bahsettiğim özelliklerdendir. bu arada şunu unutmamalı. her genelleme yanlıştır. benim yaptığım genelleme de yanlış. ama bu kimin umrunda. yazının başında da bahsettiğim gibi. tanınmamak, okunmamak çok büyük bir özgürlük. kendini eğip bükmene gerek kalmıyor. medeni olmana gerek kalmıyor. medeni olmamak ne güzel bir duygu
Değişik işlere dağılan fikir, suyu sağa sola dağılan bir dereye benzer. Onun suyunun bir kısmını toprak çeker, bir kısmını hava buharlaştırır, ondan geriye ekine, bağa bahçeye ulaşacak fazla bir şey kalmaz.
İmam Gazali /İhya-İlim
Dostlar vardır soba gibi; yüreğindeki ateşle ısıtır ellerinizi...
Dostlar vardır; fırtınada sığınak, güneşte gölge; yanarken buz gibi su dökmez üstünüze; aksine, harlandırır ateşi; bilir ki, yanmayanı hiçbir şey söndüremez.
Dostlar vardır, yıldız gibi; hava kapalıyken bile, kapkara bulutların bekçisidir gökyüzünde...
Dostlar vardır, arada bir uğrayıp alt üst eder yaşamınızı; dili zehir zemberek, bakışları keskindir.
Dostlar vardır gül gibi; sarılırken yaralanmayı göze almanız gerekir. Hani, kiminin yoluna halı sersen kar etmez; kimine sen olursan fark etmez.
Dostlar vardır; rakısız çözülmez dili, muhabbeti çekilmez; dostlar vardır, efkarlarının sebebi bir bardak demli çaydır.
Dostlar vardır, omzu her derde devadır.
Dostlar vardır, iyi bir öğretmen gibi nasıl sorulacağını öğretir.
Dostlar vardır dağ gibi vakur; toprak kadar bereketli, mert...
Dostlar vardır; ney gibi hüzünlü, saz gibi asi; şiir kadar büyük...
Dostlar vardır türkü gibi; her zaman söylenmeseler de her daim içinde taşır sevdasını; yangınını bulaştırır bir gönülden diğerine...
Dostlar vardır baki; tanıştığın gün doğar, yittigi gün ölürsün!
Zamana ve darbelere; yollara ve hakaretlere dinçli... Dostlar vardır, közde mısır, kadehte şarap; ateşte yanmanın da, şarapla sönmenin de tadı damağındadır.
Dostlar vardır; yüreğine kök salmış bir çınardır; hiçbir şey deviremez; gönülden gönüle kurulmuştur köprüler; ne yaşansa atılamaz!
Dostlar vardır bizlere benzer biraz...
Dostlar vardır, erken dolar vadesi...
Dostlar vardır devam eder ahirette!
İşte böyle dostlardır; her şeye lanet ettigin günlerde bile, yaşamını güzel kılan...
~ Sevgi Hikayeleri ~
Bir kuyudan bakıyorum
Şu aralar gökyüzüne
Çok oldu
Bulutlarla arkadaşlık etmeyeli
yağmurlar uzak
Gökkuşağına astım hayallerimi
Yedirenk özlemler
...
Belki
Ama renklerimi kaybettiğimden beri
Yerimde "iyi"yim.
Nasıl ve
ne zaman
Buharlaştırır
Ne çıkarır burdan bilmiyorum.
Sen tut elimizden Rabbimiz
Tut ki
Çaresisiz Sensiz !
Hiç kimseydin bir kimse oldun, günü geldiğinde yine hiç kimse mi olacaksın sanıyorsun... Herkes kendi cehennemini kendi yapıp ettikleriyle kendi harlandırır.
Kürtlerde Felsefe Geleneği
GÜRGÜN KARAMAN
1.
“Kürtlerde Felsefe Geleneği”ni işlerken haliyle ilk önce felsefenin temel özelliklerini ve filozofun nasıl bir kişilik ve karaktere sahip olduğunu kendi yaklaşımımızla, fazla detaya boğmadan ortaya koyacağız. Tarih boyunca filozof ve felsefe üzerine sayısız tanımlar yapılmıştır. Burada bunları tekrar etmeyeceğiz. Yine kendi
Hem olgunlaştırır, hem buharlaştırır yaz. Zalim bir çiftçi gibi devşirip meyveleri, bir daha asla sana uğramaz. Kolkola halay çeken eski zaman kızları. Nasıl tarif ederler bilmem aşkları. Ay kolkoladır ne varsa yerde. Halayda kolkola girmemek olmaz. Nasıl sürüklenirse ay bahçelerden, nasıl dalgalanırsa fısıltıyla etekler; aşk öyle biter…
A. Ali Ural
İnsan, yiğitlikte Zaloğlu Rüstem bile olsa, Hamza’dan bile cesur olsa yine de hükmetme hususunda karısının esiridir.
Görünüşte su, ateşten üstündür …
Fakat ikisinin arasına bir tencere (sevgi) girdi mi ateş o suyu kaynatır, buharlaştırır, yok eder.
Görünüşte su nasıl ateşten üstünse sen de kadından üstünsün; fakat hakikatte ona mağlupsun, onu istemektesin.
Kadınlar, akıllı erkeklere karşı galip gelirler, fakat cahil kişiler kadınları mağlup ederler.
Bu tür cahiller, sert ve kaba olan insanlardır.
Bunlarda acıma, lütfetme, sevme duygusu azdır; çünkü yaratılışlarında hayvanlık duygusu üstündür.
Sevgi ve acıma insanlık özelliğidir, hiddet ve şehvet ise hayvanlık.
Kadın, Hak nurudur, sevgili değil; sanki yaratıcıdır (doğurgan), yaratılmış değil!
Hz.Mevlana
İnsana Tanrı'yı bilme imkânı verilmemiştir; ancak karşısına Tanrı olarak çıkan her ne varsa, onun Tanrı olmadığını bilme imkânı verilmiştir; bu sebeple insanlar tanrılara tapmamanın sorumluluğu altındadırlar; bu bilinç, tanrı olarak kendini gösteren her silüeti buharlaştırır!
Zekeriya Yürük
Duyğusal yemə deyilən bir psixoloji vəziyyət var. Və problem əslində heç də sadəcə yemək deyil. Duyğusal yeməyə səbəb olan o boşluq hissi günümüzün, həyatımızın çox hissəsini qara dəlik kimi özü yeyib udur. Çünki, o boşluğu təkcə yeməklə deyil , sosial şəbəkələr, lazımsız adamlar, faydasız ünsiyyətlər, keyfiyyətsiz münasibətlərlə doldururuq. Bunlar hamısı isə toplanıb ağır yük kimi bizi daha da yorur, daha da bataqlığın dərinliklərinə yuvarlandırır. Qüsurlu dövran yaranır, çıxmaq üçün çabaladıqca batırıq.
Zekeriya Yürük
Hızla ve durmadan akan, yarını kestirilemez kaos dolu bir yaşamda her şey çok önemli olarak gözükür bize ve durmamıza izin vermeden peşlerinden koşturur bizi; üstelik değerli olana ayıracak bir zaman da bırakmaz bize, buharlaştırır yok eder ve sonunda elde bir anlamsızlık kalır!